17. Ceza Dairesi 2020/9937 E. , 2020/5601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, kamu malına zarar verme (Değişen suç vasfı sebebiyle ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme)
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocukların camii içerisine girerek 2 adet renkli şamdan, camii bağış kutusundan 30 TL para ve faks cihazını çaldıkları, eylemin niteliği ile ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/02/2017 tarih, 2016/2-833 Esas ve 2017/115 Karar sayılı ilamında "Kanun koyucu, hırsızlık suçunun ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşya hakkında işlenmesi haline özel bir önem atfederek bu durumu cezayı artıran nitelikli hal olarak kabul etmiştir. İbadete ayrılmış yerin bina niteliğinde olmasında bir zorunluluk bulunmadığı göz önüne alındığında, suçun bina vasfında olmayan ibadete ayrılmış yerlerde işlenmesi durumunda bu nitelikli halin uygulanacağında bir şüphe bulunmamaktadır. İbadete ayrılmış yerin bina vasfında olması durumunda ise bu yerin bina niteliği esas alınmaksızın daha az cezayı öngören 142. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin uygulanması, aynı maddenin 2. fıkrasının (h) bendinin ancak bu yerlerin ibadete ayrılmış yer vasfını kaybetmesinden sonra tatbik edilmesi sonucunu doğuracaktır ki bu durum kanun koyucunun iradesine aykırılık teşkil edecektir. Buna göre; Solak Sinan Camii içerisinde bulunan malzemeleri çalmak suretiyle TCK"nun 142. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen "Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında" ve 2. fıkrasının (h) bendinde düzenlenen "Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında" olmak üzere hırsızlık suçunun iki farklı nitelikli halini ihlal eden suça sürüklenen çocukların, suçun daha ağır cezayı içeren nitelikli hali olan TCK"nun 142. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendi uyarınca cezalandırılması gerekmektedir." şeklinde belirtildiği anlaşılmakla suça sürüklenen çocukların eylemlerinin TCK"nun 142/2-h maddesi kapsamında kalmasına rağmen, aynı Yasa"nın 142/1-a maddesinden hüküm kurulması,
2-Olay yeri tutanağında camii mihraplarının sağ ve sol kısmında yerde cam kırıkları olduğunun tespit edildiği, kopartılmış kablolar olduğunun tespit edildiği, giriş kapısına göre sağ tarafta kırık vaziyette bağış kutusu olduğu, giriş kapısına göre sol köşede bulunan oda giriş kapısında asma kilidin kırık vaziyette olduğunun tespit edilmesi sebebiyle suça sürüklenen çocukların eyleminin TCK’nun 153. maddesinde düzenlenen ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçuna uyduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 151/1-a maddesi uyarınca ceza verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocukların önceden aldıkları karar doğrultusunda, aralarındaki iş bölümü gereği, camiiden hırsızlık yapıldığı sırada suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in camiiye girmeden gözcülük yapmak suretiyle dışarıda bekleyerek suça asli olarak iştirak ettiklerinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in eyleme iştirakleri nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK"nun 37/1. maddesi gereğince asıl fail olarak cezalandırılmaları gerekirken hatalı değerlendirme ile eylemleri yardım etme olarak değerlendirilip 5237 sayılı TCK"nun 39. maddesine göre uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hükümler kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocukların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.