Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4760
Karar No: 2012/1581
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4760 Esas 2012/1581 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4760 E.  ,  2012/1581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi


    ... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair Söke Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.03.2011 gün ve 436/249 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırları yazılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanlarından kaldığını, taksim edilmediğini, davacıların taşınmazdan yararlanmasına davalıların engel olduğunu açıklayarak davacıların miras payı oranında elatmanın önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davalıların yaklaşık 11 yıl önce zeytinliği devraldıklarını, köy taşınmazlarının tamamının 36 kişi adına kayıtlı olup köylülerce bu şahıslara ait taşınmazların kullanıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı ve davalıların dava konusu 547 parsel maliklerinden olmadıkları, davacıların isteğinin taşınmazın mülkiyetine ilişkin olmayıp üzerinde bulunan zeytin ağaçları ve binaya ilişkin olduğunu, davacılar vekiline tapu iptali ve tescil davası açması için süre verilmiş olmasına rağmen herhangi bir tapu iptali ve tescil davası açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, üzerinde zeytin ağacı bulunan ve tapuda üçüncü şahıslar adına kayıtlı olan 547 parsel ve köy içindeki bina üzerinde herhangi bir mülkiyet hakkı iddiasında bulunmadan, 547 parselin içinde kalan bir parça taşınmaz üzerinde ortak miras bırakanları annelerine ait 300 adet zeytin ağacı ve köy içindeki evden davalıların engellemesi nedeniyle yararlanamadıklarını iddia etmiş olduklarına göre, üçüncü şahıslar adına kayıtlı bulunan taşınmaza ilişkin olarak davacıların isteğinin zilyetliğin korunması niteliğinde olup uyuşmazlığın TMK.nun 974 ve devamı maddelerine göre çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan ve tarafların gösterdikleri deliller toplanıp üstün zilyetliğin kimde olduğu belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 08.03.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Davanın reddine ilişkin, yerel mahkeme hükmünün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yüksek Daire çoğunluğunca taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK.nun 979 ve devamı maddeleri gereğince “zilyetliğin korunması” davası olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkemece, 547 sayılı parselin kayıt malikleri arasında tarafların yer almadığı ve mülkiyet sahibi olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekili dava dilekçesiyle, yargılama oturumlarındaki beyanlarında, verdiği dilekçelerde ve temyiz dilekçesinde; 547 sayılı parselin içerisinde 40 dönümlük yer üzerinde bulunan yaklaşık 300 adet zeytin ağacının vekil edenleriyle davalıların ortak miras bırakanı ... ...’den kaldığını, tereke malı olduğunu, davalıların zeytinlerden vekil edenlerinin yararlanılmasını engellediklerini tüm tarafların miras payları oranında zeytinlerden ve köy içinde bulunan murise ait evden yararlanmaları gerektiğini çünkü, zeytin ağaçları ve bina enkazının arzın üstünde olması sebebiyle mülkiyete bağlı olarak çözüme tabi tutulmasının doğru olmadığını belirterek davalılar tarafından yapılan çekişmenin giderilmesine, ecrimisilden kaynaklanan haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Gerçekten dosya arasında bulunan 547 sayılı parselin kayıt malikleri arasında davacı ve davalıların yer almadıkları ancak, taşınmazın toplamının 8000 dönüm olduğu, Avşar köylüleri tarafından eylemli olarak taşınmazı ayrı bağımsız bölümler halinde kullandıkları, davacılar ile davalıların miras bırakanları ... ...’nin de anılan parsel içerisinde kendisine ait 40 dönümlük yer üzerinde bulunan 300 adet mahsuldar zeytin ağacından yararlandığı ve bu zeytinler üzerinde tasarrufta bulunduğu, muris ...’nin Söke Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 1.4.2009 gün ve 2009/324 Esas, 2009/318 Karar sayılı veraset belgesine göre mirasçılarının davacılar ile davalılar olduğunun saptandığı, köy içindeki meskeninde muristen kaldığının dosya kapsamıyla sabit olduğu, ancak, davalıların, davacıların mahsuldar zeytinlerden ve evden yararlanmalarına engel oldukları gerekçesiyle çekişmenin giderilmesine yani müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istedikleri anlaşılmaktadır.
    Saptanan bu durum karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 547 sayılı parselin zemini ile ilgisi olmayıp, bu parsel içerisinde 40 dönüm üzerinde ortak miras bırakanları tarafından dikilen veya aşılanan zeytin ağaçlarından ve evden yararlanmaya ilişkin bulunduğu ve buna bağılı olarak davalıların, davacıların yararlanmasına engel olup olmadığı hususunun uyuşmazlık konusu teşkil ettiği açıktır. Diğer bir söyleşiyle, somut olayda, intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir.
    Belirlenen bu somut ve hukuki olgu karşısında uyuşmazlık; muristen intikal eden terekeden kaynaklanan ayni hakka ilişkin olup, zilyetliğin korunması olarak nitelendirilmesi olanağı bulunmamaktadır. (TMK.nun 981 ve devamı maddeleri)
    Şu halde taraflar arasında görülen dava, TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken ayni hakka ilişkin müdahalenin önlenmesi olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Mahkemece de, kabul edilen evin, dosyadaki bilgi ve belgelere göre 547 sayılı parselin içinde kalmadığı, köy içinde olduğu anlaşıldığından, bu istek açısından da davanın reddine karar verilmesi ve zilyetliğin korunması davasına konu edilmesi yönündeki yerel mahkeme ve Daire çoğunluğunun görüşlerine katılma olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan uyuşmazlık açıkça taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçları ile köy içinde bulunan eve ilişkin olduğu halde, mahkemece davacı tarafı tapu iptali ve tescil davası açmaya zorlaması ve bu tür davayı açma olanaklarının bulunduğunun ileri sürülmesine karşın davanın reddine karar verilmesi Anayasanın 90. maddesi ile A.İ.H.S’nin mülkiyet ve mal varlığı hakkına saygı ile adil yargılama hakkına aykırı düştüğü bir gerçektir. (AİHS m.6, İhsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşmeye, Paris, 20.11.1952 tarihli Ek protokolün 1. maddesi ile devamı maddeleri) hiç kimsenin bir diğer kimseyi istek dışında başka bir davayı açmaya zorlayamayacağı kuralı, genel beklenti gören bir hukuk kuralı olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
    Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri değerlendirilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacıların kayıt maliki olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davanın, TMK.nun 683. maddesi uyarınca ayni hakka yönelik müdahalenin önlenmesi davası olduğunun kabulüyle hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, Sayın Daire çoğunluğunca, davanın zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmesi ve bu gerekçeyle hükmün bozulması yönündeki görüşlerine açıklanan nedenlerle katılmıyorum. 08.03.2012





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi