MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


... ile Naciye Yıldırım ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2010 gün ve 112/596 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan Saniye Kantoin vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 303 ada 93 parselin (yeni 366 ada 2) evlilik birliği içerisinde edinildiğini, ortak miras bırakan eş ...’in 2003 yılında öldüğünü, vekil edenin yurt dışındaki çalışmasından elde ettiği gelir ve birikimlerle taşınmaz üzerine 4 katlı bina yapıldığını, taşınmazın edinilmesi ve inşasına 1/2 oranında katkıda bulunulduğunu açıklayarak, 6/12 payın tapu kaydının iptaliyle vekil eden ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ... ile Naciye Yıldırım yargılama oturumlarındaki imzalı beyanlarında, davayı kabul etiklerini bildirmişler,mirasçılardan davalı ... vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın miras bırakanın gelir ve birikimleriyle alındığını, davacının katkısı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 303 ada 93 parselin (yeni 366 ada 2) toplam 16 pay kabul edilerek, 6/16 payın iptaliyle davacı ... adına, kalan payların veraset belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; evlilik birliği içerisinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 26.10.1979 tarihinde alınarak 11.10.2003 tarihinde ölen eş Temel Çelik adına tapuya tescil edilen taşınmazın alımına ve inşasına katkıda bulunulduğu iddiası ile açılmış bulunan ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlamıştır. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile
Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir (Yargıtay HGK.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görev hususu nazara alınmaksızın yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 3.151,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.