17. Hukuk Dairesi 2015/10807 E. , 2016/215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik (ZMSS) sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek ıslahla birlikte 112.975 TL sürekli iş göremezlik zararının tüm davalılardan tahsilini, birleştirilen davada ise 80.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkilinin poliçe limitleri dahilinde ve müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu belirtmiş, davalılar ... ve ... vekili ise, tüm kusurun kendi müvekkillerinde olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile 84.731,25 TL maddi tazminatın-sigorta şirketinin sorumluluğu 100.000 TL ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olmak üzere-tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline,
birleştirilen davanın da kısmen kabulü ile 40.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranı, maluliyet oranı ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Aracın trafik (ZMSS) sigortacısı olan davalı ......"nin kaza tarihinde geçerli poliçe limiti bedeni zararlarda kişi başına 125.000 TL olmasına rağmen, kararda 100.000 TL olarak belirtilmiş olması ve son heyet raporu bilirkişi masrafı olan 750 TL davalı tarafça yatırılmış olmasına rağmen, davacı tarafça yatırılmış gibi hesaplama yapılmış olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 2. bendinde yer alan "davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 100.000 TL ile sınırlı olmak üzere" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 125.000 TL ile sınırlı olmak üzere" ibaresinin eklenmesine, ayrıca 2. bendin 4. paragrafındaki “toplam 1.972,70 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen kısım oranlanmak suretiyle takdiren 1.480 TL"nin davalılardan dayanışmalı olarak alınıp sarf eden davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “toplam 1.972,70 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen
kısım oranlanmak suretiyle bulunan 729.50 TL"nin davalılardan dayanışmalı olarak alınıp davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.