Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6172
Karar No: 2012/1816
Karar Tarihi: 15.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6172 Esas 2012/1816 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6172 E.  ,  2012/1816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2011 gün ve 94/343 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde; 276 ada 31 nolu parselde kayıtlı taşınmazın 15/16 payının vekil edeni adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, 1/16 payının ise, tapu kütüğünde ölü olduğu şerh edilen ve aslında kim olduğu bilinmeyen bir kişi adına kayıtlı olup, Van Defterdarlığının bilinmeyen kişiye kayyım olarak atandığını, taşınmazın 60 yıldan beri vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda olduğunu açıklayarak kayıt maliki “... Hemşiresi Hanife” adına bulunan pay bakımından tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine ve kayyım vekili Hazine avukatı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, ... Hemşiresi Hanife’nin kim olduğunun bilinmediğini gerekçe göstermek suretiyle pay maliki adına kayıtlı bulunan 1/16 pay bakımından tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine ve kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki kim olduğu tapu kütüğünden anlaşılamayan” ve “maliki yirmi yıl önce ölmüş” bulunan, iki ayrı hukuki sebebe dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, malikinin tapu kütüğünde kim olduğu anlaşılamayan hukuki sebep nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı tarafın dayandığı ikinci hukuki sebep bakımından herhangi bir araştırma ve incelemenin yapılmadığı, taraf teşkilinin de davada sağlanmadığı anlaşılmıştır. Bir davada taraf teşkili, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulur. Dava, sadece kayyım ve Hazineye yöneltilerek açılmıştır. Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak, husumet kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK.nun 713/2. maddesinde açıklanan üç hukuki sebep bakımından da, davanın kayyım atanması ve kayyıma husumet yöneltilmesi suretiyle görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle kayyıma husumet yöneltilerek davanın yürütülmesi doğru değildir.
    Uyuşmazlık konusu 276 ada 31 sayılı parsel 1968 yılında yapılan şehir kadastrosunda ...Efendi Hemşiresi Hanife ölüdür” ibaresi yazılmak suretiyle tutanağın düzenlendiği ve kesinleşmesi sonucu tapu kaydının oluştuğu saptanmıştır. Gerek tutanakta ve gerekse tapu kaydında, taşınmazın 15/16 payının ..., 1/16 payın ise, “Hanife: ... Hemşiresi” adına kayıtlı bulunduğu saptanmıştır. 2613 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastroda Eylül 1325 tarih 66 ve 9.4.1958 tarih 15 sıra nolu tapu kayıtlarının geldi ve gittileri esas alınarak tutanağın düzenlendiği ve tespitin yapıldığı belirlenmiştir. ... Hemşiresi Hanife tapu kayıtlarında yer aldığına ve bu nedenle onun adına tespit yapıldığına göre, ... Hemşiresi Hanife’nin TMK.nun 713/2. fıkrası uyarınca “..maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan…” kişi olarak değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi olanağı bulunmamaktadır. Tüm tapu kayıtlarında isminin yer aldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle sabittir. Bu bakımdan mahkemenin bu yöndeki görüşüne katılma olanağı yoktur. Saptanan bu olgular karşısında pay maliki Hanife, aksine bilinen ve tanınan bir kişidir. Normal ve olağan koşullar altında basit bir inceleme ve değerlendirme ile revizyon gören tapu kayıtlarının geldi ve gittileri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ve dayanak belgelerden malikin kim olduğu belirlenebiliyor ve anlaşılıyorsa, o malikin tanınan ve bilinen bir kişi olduğunun kabulü gerekir. Tapu kayıtlarında soyut, hayali bir ismin yer alması ya da bulunan ismin müphem anlaşılamayacak nitelikte bulunması ve benzeri hallerde malikin tanınmayan ve bilinmeyen veya kim olduğu anlaşılamayan kişi olduğu kabul edilebilir.
    Davacı vekili, aynı zamanda TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan; “…maliki yirmi yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, gerekli araştırma ve inceleme de yapılmamıştır. Ancak bu davanın görülmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması zorunludur. Bu nedenle kayıt maliki “... Hemşiresi Hanife’nin” hasımlı veraset belgesinin (Hazine ve ilgililer davalı gösterilecek) alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset belgesi sunulduğunda davanın mirasçılarına yöneltilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması, hiç mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde Hazinenin TMK.nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı olduğunun gözönünde tutulması, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “..maliki yirmi yıl önce ölmüş…” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 23.7.2011 tarih ve 28003 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 17.3.2011 tarih ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden mahkemenin bu kararıyla, TMK.nun 713/2-5. fıkralarının birlikte değerlendirilmesi ve tarafların hukuki durumlarının buna göre açıklığa kavuşturulması düşünülmelidir.
    Davalı Hazine ve kayyım vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi