
Esas No: 2014/691
Karar No: 2014/3926
Karar Tarihi: 04.03.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/691 Esas 2014/3926 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı kuruma yapmış olduğu borçlanmanın geçerli olduğunun tespitiyle kuruma borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum"un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının davalı Kurum"a 3201 sayılı Yasa gereğince 506 sayılı Yasa kapsamında yapmış olduğu borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespitine, mahkemece aksi kanaate varılması halinde borçlanmanın 1479 sayılı Yasa kapsamında geçerli olduğunun tespitine, Kurum tarafından iadesi talep edilen 12.287,60 SFR dolayısıyla Kurum"a borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının dava konusu talebinden kaynaklanan uyuşmazlık idari yoldan çözümlenmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece ilk olarak, davacının 3201 sayılı Yasa gereğince yaptığı borçlanmanın geçerli olduğunun ve davacının davalıya 16.921,25 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar; Dairemizin 20.05.2013 tarih ve 2012/2648 esas, 2013/10144 karar sayılı kararı ile; davacının, 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanma talebinde bulunduğu dönemde, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, bu itibarla borçlanma talebini de bu Yasa çerçevesinde yapması gerektiği, davalı Kurum"un bu yöndeki işleminin yerinde olduğu, davalı Kurum vekilinin de 01.06.2010 havale tarihli dilekçesiyle, 24.11.2009 tarihinde yayınlanan 2009/140 sayılı genelgeye göre davacının iptal edilen borçlanmasının geçerli sayıldığını ve borçlandırıldığı sürelerin 4/b statüsünde geçmiş hizmet olarak kaydedildiğini bildirdiği, bu nedenle davacının talebinin 506 sayılı Yasa kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmayıp bu durumda davanın reddedilmesi gerektiği, 1479 sayılı Yasa kapsamında kabulü halinde ise davalı Kurum tarafından yargılama sırasında iptal edilen borçlanmanın geçerli sayıldığı ve borçlanılan sürelerin 4/b statüsünde geçmiş hizmetler olarak kabul edildiğinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bu halde; davacının borçlanma işlemleri sırasında davacıyı yanlış yönlendiren davalı Kurum tarafından yargılama sırasında iptal edilen borçlanmasının geçerli sayılması nedeni ile davacı lehinde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK"un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 3 numaralı bendi silinerek yerine “Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.320,00 TL vekalet ücretinin ve davacının yapmış olduğu 25,00 TL tebligat, 53,00 TL posta ve 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 378,00 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
04.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.