Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2044
Karar No: 2019/866
Karar Tarihi: 18.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2044 Esas 2019/866 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, davacı şirketin davalı şirkete mal satması sonucu oluşan borcun tahsil edilememesi ve bunun İstanbul Anadolu ....İcra Dairesi tarafından takibe konulmasıdır. Ancak davalı taraf borcunun olmadığını savunarak itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalıdan 5.609,56 TL alacaklı olduğu, ancak diğer miktarların ispatlanamadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine taraflar arasında yapılan anlaşmazlık sonucu davalı tarafın İstanbul Anadolu ....İcra Dairesi'ne yaptığı itiraz, kısmen kabul edilmiştir. Davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunmasına rağmen, mahkeme, davacının yeterli ispat sunamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: HMK 353. ve 356. maddeleri uyarınca yapılan incelemeler sonucu, duruşma yapılmadan esastan reddedildiği ifade edilmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2044 Esas
KARAR NO : 2019/866
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2014/2151 E. - 2016/646 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu bu çerçevede müvekkil şirketin, davalı şirkete 9 adet fatura mukabilinde mal sattığını, ancak 21.103.38 TL cari hesap borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için İstanbul .... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen faturalardaki malların müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.11.2016 tarihli, 2014/2151 E. - 2016/646 K.sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan 5.609,56 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı ancak davacının diğer kalan miktar yönünden alacaklı olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından davalının İstanbul Anadolu .... İcra Dairesinin ... E. Sayılı dosyasına yapılan itirazının 5.609,56 TL'lik kısmı yönünden iptaliyle takibin devamına, ayrıca davacının alacağının miktarının yargılamayı gerektirmesi ve davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilememesi gerekçesiyle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu ....İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının davalı borçlu şirket aleyhine 21.103,38 TL cari hesap alacağının yıllık %11,75 avans faiziyle tahsilini talep ettiği, borçlu şirket vekilinin, "müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin cari hesap raporunda belirtilen malları almadığını, kendilerine teslim edilmediğini" beyanla itiraz ettiği, tedbirin duruldurulduğu, görülmüştür.İlk derece mahkemesinin aldığı 21.08.2015 tarihli kök raporda; davacı defterlerinin ve davalı defterlerinin sahibi lehine delil teşkil ettiği davacı defterlerinde davalıdan 51.103,38 TL tutarında, 9 adet fatura karşılığı 30.000 TL ödemeden sonra 21.103,38 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı defterlerinde bakiye borcun 5.609,56 TL olduğu taraf defterleri arasındaki farkın, 01.01.2013 tarihli .... numaralı 5.157,85 TL bedelli ve 08.11.2013 tarihli ... numaralı 10.335,97 TL bedelli, faturalardan kaynaklandığı, ilk faturanın sevk irsaliyesinde araç sürücüsü ..., ikinci faturanın sevk irsaliyesinde araç sürücüsü .... isim ve imzasının bulunduğunun tespit edildiğini, bilirkişilerin ek raporlarında sevk irsaliyelerinde imzası bulunan kişilerin nakliye şirketinde çalışan şoförler olduğunu, 20.03.2014 tarihli mutabakat mektubunun aynı tarihte faks yoluyla ... no'lu telefona gönderildiğini, ancak borcun onaylanmadığını beyan ettiği görülmüştür.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin hiçbir inceleme ve değerlendirme yapmadığını, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, sevk irsaliyelerinde imzası olan araç şoförlerinin tanık olarak dinlenmesi gerektiğini, satıma ilişkin faturaların davalı şirket çalışanı ... teslim edildiğini, bu kişi ile irsaliyelerde imzası olan ... teknik olarak dinlenip dinlenmeyeceğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, -Müvekkilinin faturalarını, ... Kargo ile gönderdiğini, mutabakat mektubuna da davalının itiraz etmediğini, davalı tarafın faturaları ticari defterlerine kaydetmemesinin müvekkilinin zararına sonuç doğurmasının adil olmadığını, beyanla mahkemenin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.20.03.2014 tarihli mutabakat mektubunun davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlendiği, 31.12.2013 tarihi itibariyle cari hesabın 21.103,38 TL (Alacak) bakiye gösterdiğinin, mutabık olup olmadıklarını bildirmelerini rica ettiklerini bildirdiği, faks onay raporundan mutabakat metninin ... no'lu telefona gönderildiği, davalı şirket tarafından mutabık olup olmadığı konusunda cevap verilmediği görülmüştür... Kargo'nun 22/10/2013 tarihli gönderide "Teslim Alan ... " yazılı olduğu, imza bulunmadığı, 26/10/2013 tarihli gönderide "Şirket Kaşesi" yazdığı, isim imza bulunmadığı görülmüştür.SGK kayıtlarından .... ve ... davalı çalışanı olduğu anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davada, davalı vekilinin takip dayanağı faturalardaki malların müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesinde, alınan bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalı defterlerinde bakiye borcun 5.609,56 TL olduğu, aradaki farkın 01.01.2013 tarihli 59928 numaralı 5.157,85 TL bedelli ve 08.11.2013 tarihli 59932 numaralı 10.335,97 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, ilk faturanın sevk irsaliyesinde araç sürücüsü ... isim ve imzasının, ikinci faturanın sevk irsaliyesinde araç sürücüsü .... isminin bulunduğunun tespit edildiğini, bilirkişilerin ek raporlarında sevk irsaliyelerinde imzası bulunan kişilerin nakliye şirketinde çalışan şoförler olduğunun beyan edildiği, ihtilaf konusu malların teslim edildiği ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulüne karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Fatura konusu malların teslim edilmediği davalı tarafça ileri sürülmekle, teslim hususunun davacı tarafça ispatı gerektiği, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, ihtilafa konu sevk irsaliye asılları ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı faturaların celbi yönünde ara karar oluşturularak, davacı vekili tarafından sunulan belgelerin incelendiği, davacı vekilinin 02.11.2013 ve 08.11.2013 tarihli irsaliyelerin fotokopilerini ibraz ettiği, 02.11.2013 tarihli irsaliye de; ... isim ve imzasının bulunduğu, 08.11.2013 tarihli irsaliyede ise; ... isim ve araç plakasının bulunduğu imzasının bulunmadığı, bu kişilerin araç şoförleri olduğu, irsaliyelerde araç şoförlerinin imzasının bulunmasının yeterli olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı belgelerden davalı tarafa mal tesliminin ismi geçen şoförler aracılığıyla yapıldığı konusunda teamül oluştuğunun anlaşılamadığı, borçluya teslim hususunun ispatlanamadığı, fatura teslimine ilişkin kargo belgelerinden, açıklama bulunmadığından, davaya konu faturaların teslimine ilişkin olup olmadığının ve faturaların davalı yetkili/çalışanlarına teslim edildiğinin anlaşılamadığı, mutabakat belgesi olarak sunulan 20.03.2014 tarihli belgede, davalı tarafın beyan ve imzasının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça mal teslimi ispatlanamadığından, mahkemenin kısmen red kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/04/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi