
Esas No: 2014/25554
Karar No: 2014/22687
Karar Tarihi: 20.10.2014
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2014/25554 Esas 2014/22687 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/06/2013 tarihli ve 2012/1218 esas, 2013/426 sayılı kararını müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (...) 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2013 tarihli ve 2012/1274 esas, 2013/558 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre; ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1274 esas sayılı kamu davasında suç tarihinin 07/09/2012, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/6644 sayılı iddianame tarihinin 22/11/2012 olduğu; ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1218 esas sayılı kamu davasında ise suç tarihinin 10/10/2012, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/7330 sayılı iddianame tarihinin 25/12/2012 olduğu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “zincirleme suç” başlığı altında 43. maddesinde, “(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün yer alması karşısında; bir suç işleme kararının icrası kapsamında hukukî ve fiilî kesinti olmaksızın sanık hakkında, değişik zamanlarda aynı mağdura yönelik aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilmesi gerekirken sadece suç tarihlerinin değişik zamanlarda olduğundan bahisle sanık hakkında farklı mahkemelerce her biri ayrı suç olarak yazılı şekilde ayrı ayrı mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 43281 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 09.07.2014 gün ve KYB/2014-250104 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlünün, sayaçsız düz borudan su kullandığının 07.09.2012 ve 10.10.2012 tarihli iki ayrı tutanakla tespit edildiği, 07.09.2012 tarihli eylemi nedeniyle 22.11.2012 tarihinde açılan kamu davasında, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 tarihli kararı ile cezalandırılmasına karar verildiği, 10.10.2012 tarihli tutanakla ilgili eylemi nedeniyle de 25.12.2012 günü açılan kamu davasında, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.06.2013 tarihli kararı ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış, her iki tutanağın aynı adrese ait olmasına rağmen farklı tarihlerde düzenlenmesi karşısında; aynı karar altında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi zincirleme suç olup zincirleme suçu oluşturan eylemin sonradan işlenen fiilleri oluşturması ve 2. olaya ilişkin cezanın kaldırılması gerektiği cihetle 10.10.2012 tarihli suç tutanağı ile ilgili olarak açılan ve mahkumiyetle sonuçlanıp kesinleşen ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi kararına yönelik olarak Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay C.Başsavcılığına (TEVDİİNE), sonucuna göre diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.