12. Ceza Dairesi 2014/9141 E. , 2015/1401 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, başka bir işi nedeniyle ....İl Emniyet Müdürlüğü müracaat kısmından giriş yapmak üzere iken kapı dedektörü önünde bir anlık durduktan sonra ani bir şekilde tekrar dışarı çıkarak uzaklaşmaya çalışan sanığın kaçarken .... Defterdarlığı önünde yakalandığı ve kendi rızası ile cebinde poşet içerisinde bulunan 20 adet sikke ve objeyi emniyet görevlilerine teslim ettiği, tarafsız bilirkişi raporu ile 15 adet sikkenin 2863 Kanun kapsamında, tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlığı niteliğini haiz bulunduğunun, 1 adet kemer tokası, 1 adet penez ve 1 adet küpenin etnografik nitelikte eser olup yurt içerisinde alım satımlarının serbest olduğunun, 2 adet yabancı madeni paranın anılan Kanun kapsamında yer almadığının belirlendiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında, suça konu eserleri olay tarihinden iki ay önce köyünde arazide gezerken bulduğunu beyan ettiği anlaşılmakla,
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde “haber verme zorunluluğu” başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiş, buna aykırı hareket edenlerin cezası aynı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenmiş olup, somut durumda, suça konu eserleri olay tarihinden iki ay önce arazide gezerken bulduğunu beyan eden sanığın 2863 sayılı Kanunun 4/1 maddesinde öngörülen üç günlük süre içerisinde durumu yetkili mercilere bildirmeyerek, aynı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenen “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçunu işlediği gözetilmeksizin, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının tümüyle ticarete konu edilemeyeceği, aynı Kanunun 25/1 maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, bu şekilde sahiplerine iade olunan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının ticarete konu edilmelerinin mümkün olduğu, ancak bunun için de 2863 sayılı Kanunun 27/2 maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı"ndan izin alınması gerektiği, başka bir deyişle suça konu eserin etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın ticaretinin serbestçe yapılabileceği anlamına gelmediği, korunması gerekli taşınır bir kültür varlığının ticarete konu edilebilmesi için öncelikle bunun elde bulundurulma şeklinin kanuna uygun olması gerektiği anlaşılmakla, mahkemece, suça konu 1 adet kemer tokası, 1 adet penez ve 1 adet küpenin, 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında etnoğrafik nitelikte kültür varlıkları olup yurt içerisinde alım satımlarının serbest olduğunu belirten, kendi içinde çelişkili bilirkişi raporuna itibar edilmesi,
2-2863 sayılı Kanun"un 5. maddesi kapsamında bulundurulması, alınıp satılması, taşınması yasak olan devlet malı niteliğindeki kültür varlıklarının aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü"ne teslimine, belirtilen niteliği haiz bulunmayan varlıkların ise sahibine iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıktan ele geçirilen eserler ve varlıklar hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.