MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, 2010 yılında meydana gelen ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları kapsamı dışında kalan don afeti nedeniyle zarar gören çiftçilere telafi edici destek ödeme yapılmasına ilişkin yayınlan Bakanlar Kurulu kararına binaen, ..... İlçesi ...... Beldesi"nde 147 nolu parselinde 15.066 dönüm ve 431 nolu parselinde 3.04 dönüm kayısı tarlası olduğu beyanı ile don afeti desteği almak amacıyla .... İlçe Tarım Müdürlüğü"ne başvurduğu, , don desteklemelerine ilişkin başvuruların usulsüzlüğü ilgili olarak yapılan genel ihbar üzerine, buna ilişkin olarak başlatılan soruşturma kapsamında yapılan tespitte, sanığın her iki parselinin tamamında 2006 yılında arpa ekili olduğununun bildirildiği, yerinde yapılan incelemede ise 147 nolu parselin tarla olduğunun tespit edildiği, sanığın usulsüz ve gerçeğe aykırı beyanda bulunarak haksız yere don afeti desteği ödemesinden yararlandığı ve 2.715.90TL destekleme parası aldığı, bu şekilde atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın 147 nolu parselinin boş tarla vasfında olduğu, aynı ilçenin değişik mevkilerinde toplam 58 parsel taşınmazı olduğu, bu yerlerin kayısı bahçesi niteliğinde bulunduğu, sanığın 2007-2011 yılları arasında 147 parsel nolu taşınmazla birlikte tüm parselleri Güven Sigorta ve Halk Sigortaya sigortalattığı, buna ilişkin sigorta poliçelerinin dosya içinde yer aldığı ve sigortalama esnasında davaya dayanak yapılan taşınmazın da kayısı bahçesi olarak beyan edildiği, sanığın savunmasında, bu taşınmazı, üzerine kayıtlı olan diğer taşınmazlarla karıştırması nedeniyle kayısı bahçesi olarak sehven beyan ettiğini belirttiği, bu savunmasıyla sigorta poliçelerindeki beyanların birbirini doğruladığı, zira sanığın üzerinde kayısı bulunmayan taşınmaz için kayısı üzerinden prim yatırarak sigortalatmasında her hangi bir yararının bulunmadığı, öte yandan ....Sistemi üzerinden yapılacak bir araştırma ile bu durumun belirlenip yerinde yapılacak tespit sonucunda, sanığın beyanının reddedilmesi gerektiğinden, basit yalan düzeyinde kalan ve görevlilerin denetim olanağını ortadan kaldırmayan eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 22/02/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.