Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1772
Karar No: 2012/2160
Karar Tarihi: 26.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1772 Esas 2012/2160 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1772 E.  ,  2012/2160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2011 gün ve 303/407 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar dava dilekçelerinde; miras bırakanları (dedeleri) ... adına 1970 yılında yapılan tapulama çalışmalarından önce yapılan rızai taksim sonucu 230 sayılı parselin amcaları ...’a düştüğünü, ancak buna karşın tapulama sırasında dedeleri miras bırakan ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’ın takas yoluyla babaları ...’a verdiğini, babalarının da bunun karşılığında amcaları Süleyman’a yer verdiğini açıklamışlar ve bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptaliyle babaları ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Tüm davalılara yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, 27.7.1972 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında malik ... adına taşınmazın tespit ve tescil edildiğini, kadastro tutanağının 27.2.1973 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trampa iddiasına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu parsel 27.2.1973 tarihinde tapuda kayıtlı bulunduğuna ve kadastro tutanağının bu tarihte kesinleştiği anlaşıldığına, trampa sözleşmesinin ise tapu oluştuktan sonra 25.12.1981 tarihinde adi yazılı bir biçimde yapıldığına göre davacıların kadastrodan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki trampa senedine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduklarının kabulü gerekir. Kadastrodan sonraki hukuki sebepler bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2. maddelerinde öngörülen hak düşürücü süreler uygulanmaz. Anılan maddeler kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından öngörülen hükümleri içermektedirler.
    Uyuşmazlık konusu 230 sayılı parsel 27.7.1972 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında belgesizden tarla niteliğiyle Süleyman oğlu ... adına tespit edilmiş ve kadastro tutanağının kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. Davacılar ile davalılar ortak miras bırakan ...’ın mirasçılarıdırlar. Davacılar dava konusu taşınmazın kadastro öncesi yapılan rızai taksim sonucu amcaları ...’a düştüğünü, babalarının verdiği taşınmaz karşılığında 230 sayılı parseli aldıklarını, ancak, dedeleri adına tespit ve tescil edildiğini bildirmek suretiyle iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davacıların dayandığı 25.12.1981 tarihli “Karşılıklı Takas Senedi” başlığını taşıyan adi yazılı belge ile takasın yapıldığı anlaşılmaktadır. BK.nun 232. maddesinde; satım hükümleri, trampada da tatbik olunur. Şöyle ki, trampa edenlerden her biri itasını taahhüt ettiği şeye nazaran satıcı ve kendisine verilmesi taahhüt olunan şeye göre alıcı hükmünde tutulur, denilmektedir. Yani trampa işlemlerinin satım hükümlerine tabi olduğu kabul edilmiştir. Satım ve trampayla ilgili BK.nun 182. maddesinde de; satım bir akittir ki, onunla satıcı, satılan malı alıcının iltizam ettiği semen mukabilinde alıcıya teslim ve mülkiyeti ona nakleylemek borcunu tahammül eder, amir hükmüne yer verilmiştir. Esas konuya ilgilendiren BK.nun 213. maddesinde ise; "Gayrimenkul satımı, muteber olmak için resmi senede raptedilmek şarttır. Gayrimenkule dair satım vaadi ve bey’i bilvefa ve istimlak mukavelesi resmi senede raptedilmedikçe muteber değildir," açıklamasına yer verilmiştir.
    Az önce açıklanan BK.nun ilgili maddelerinin kapsamlarından da anlaşıldığı üzere dava konusu 230 sayılı parsel 27.2.1973 tarihinden beri tapulu bir yer olduğundan ve trampada satım hükümlerine tabi bulunduğundan taraflar arasındaki trampa işlemlerinin BK.nun 213. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması zorunludur. Bu bir kanıtlama koşulu olmayıp, bir geçerlilik koşuludur. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddelerinde öngörülülen hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, dava retle sonuçlanmış olup hüküm sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır.
    Davacıların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmediğinden reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi