Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/176
Karar No: 2012/2256
Karar Tarihi: 27.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/176 Esas 2012/2256 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/176 E.  ,  2012/2256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine, ... Belediye Başkanlığı, müdahil davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki dava hakkında Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.02.2009 tarih ve 230/26 sayılı hükmün Dairenin 19.04.2010 gün ve 1127/1898 sayılı ilâmiyle onanmasına karar verilmişti. Müdahil davalılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... vekili tarafından davalılar Hazine, Ören Belediye Başkanlığı, müdahil davalılar ... ve müşterekleri aleyhine açılan tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, davalı Hazine vekili ile müdahil davalılar ... ve müşterekleri vekilinin temyizi sonunda Dairenin 19.04.2010 gün 2010/1127-1898 Esas ve Karar sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır. Müdahil davalılar vekili süresinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
    Dava konusu taşınmaz 1968 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olduğu gerekçesiyle tespit dışı bırakılan bir yerdir. Davacı, bu yerin bilahare kapanmış yol durumuna geldiğini ve zilyetliği altında bulunduğunu gerekçe göstererek TMK. nun 713/1. maddesi gerekçesiyle adına tescilini istemiştir.
    Mahkemenin kapanmış yolların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesi uyarınca özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin ilk kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 30.10.2007 tarih 2007/5932 Esas 2007/5954 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında dava konusu yolun DSİ"ye ait kanal ve kanala ait yolun açılmasıyla işlevini kaybettiği ve kapandığı, toplanan delillere göre taşınmazın dava tarihine kadar davacı tarafından 1967 yılından beri kültür arazisi olarak kullanıldığının ve halen de muz serası ve narenciye bahçesi olarak tasarruf edildiğinin belirlendiği, bu yerin aktif ve kadim yol niteliğini yitirdiği ve terk edilmiş böyle bir yolun kazanılmasının mümkün bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yerde imar planına göre yolda bulunmadığı anlaşıldığından kazanma şartlarının davacı lehine gerçekleştiği açıklanmıştır. Ancak taşınmazın TMK.nun 713/1. maddesine göre tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması gereğine işaret edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairenin 19.04.2010 tarih 2010/1127 Esas 2010/1898 Karar sayılı ilamı ile onama sevk edilmiştir. Ancak; bozma ilamı sonunda Anamur Tapu Sicil Müdürlüğünün 21.01.2009 tarihli cevabında “yazı ekinde A, B ve C ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin Anamur Kadastro Müdürlüğünün 14.01.2009 tarih 104 sayılı yazısı ekindeki krokiye göre Ortaköy 1058 parsel içinde kaldığı” bildirilmiştir. Karar düzeltme isteği üzerine Daire tarafından eksikten getirtilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerden ise davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleşmesi sebebiyle davacı adına tescile karar verilen ve krokisinde A, B ve C ile gösterilen yerlerin, öncesinde yoldan ihdasen 14.08.2007 tarihinde ... adına tapuya tescil edilmiş iken 03.10.2007 tarihinde davacı Veli oğlu ...’e satılan 1058 parsel içinde kaldığı tespit edilmiştir. Tüm bu açıklamalar ve belirlenen durum karşısında tescile konu taşınmaz bölümlerinin yargılama devam ederken davacı ... adına tapuda tescilli duruma geldiği, diğer anlatımla Şevket adına tapuda kayıtlı bir yer olduğu anlaşıldığına, tescil davasının konusu tapusuz yerler olduğuna göre artık çifte tapu oluşturacak şekilde yeniden davacı adına tapuya tescil edilmesi mümkün değildir. Kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak bir taşınmazın tapuya tesciline karar verilebilmesi için taşınmazın aynı zamanda tapuda kayıtlı olmaması gerekir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, çifte tapunun oluşmasının önlenmesi açısından mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. Davacının davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Dairece, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekirken, temyiz incelemesi sonucunda hatalı değerlendirme ile onanmış olduğu, karar düzeltme incelemesi sonucunda anlaşılmış olup, müdahil davalılar vekilinin yerinde bulunan karar düzeltme isteğinin bu nedenle kabulü ile Dairenin 19.04.2010 gün 2010/1127-1898 Esas ve Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 71,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden müdahil davalılara verilmesine 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi