15. Ceza Dairesi 2014/16079 E. , 2017/6582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nun158/1-f-son, 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-TCK’nun 204/1, 62/1,53/1.maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ise sanık ve sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapılan sanık ve sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin kararlara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın, keşidecisi .....Spor Malz. Tekstil. Gıda ...Ltd Şti ve lehdarı .... Turizm San. Ltd Şti olan çeki, dorse alımı karşılığı sanık tarafından ciro ederek katılan ..."e verdiği, keşideci imzasının ..... Spor Malz. Tekstil. Gıda ...Ltd Şti yetkilisi ...’a ait olmadığının tesbit edilmesi sonrasında, sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmasında, çek lehdarı gözüken ...... Ltd. şirketinin kendisine ait olduğunu, suça konu çeki daha önce sürekli alışveriş yaptığı ve açık hesap çalıştığı keşideci ..."dan alacağına karşılık aldığını, çeki önünde imzaladığını ve halen tanık ....."ın bir çeki mevcut olduğunu ve ödenmediğini ifade etmesi ve keşideci tanık....’ın da sanığı tanıdığını, mal alışverişi olduğunu beyan etmesi ile sanığın çek üzerinde yazı ve imza incelemesinin yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için, sanığın yetkilisi olduğunu beyan ettiği .....Turizm San. Ltd Şti’nin ticari sicil bilgileri getirtilerek, sanığın elinde bulundurduğunu iddia ettiği keşideciye ait diğer çekin de ibrazı da sağlanarak sanık ile keşideci arasındaki ticari ilişkinin tesbiti, suça konu çek üzerinde yazı ve imzaların sanık el ürünü olup olmadığının rapor ile belirlenmesi ve katılan ...’ın beyanı yeniden alınarak, sanığın satılan dorsenin satışı sırasında mı yoksa sonradan mı suça konu çekin verdiğinin açıklığa kavuşturulması, borca karşılık sonradan verildiğinin anlaşılması halinde, ... Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağının dikkate alınması sonrasında, tüm deliller birlikte tartışılmak suretiyle, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendince, adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığa yazılı şekilde eksik adli para cezası tayini,
2-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmolunmaması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin sanık ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.