
Esas No: 2019/905
Karar No: 2019/1140
Karar Tarihi: 26.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/905 Esas 2019/1140 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/905
KARAR NO : 2019/1140
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekil Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiği 22/11/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvkekili şirket ortaklarından olan ....'nin vefatı üzerine, şirket üzerindeki payları , yasal mirasçıları olarak eşi ve 4 çocuğuna intikal ettiğini, bu 4 çocuktan .... ve ...'nin 18 yaşından küçük olması nedeniyle genel kurul'da temsil edilmeleri için kayyım atanması gerektiğini, zir çocukların annesi olan ... de müvekkili şirket ortaklarından olduğunu,bu nedenlerle şirket genel kurulunda ve işleyişinde gerekli olması nedeniyle ... ve ... adına gerekli işlemleri yapabilmesi için ....'nun kayyım olarak karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava;dava dışı şirket ortağı küçüklere şirketin yapılacak genel kurulunda temsil edilmek üzere kayyım atanması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesine göre "Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa" kayyım tayini gerektiği açık kanun hükmü karşısında TMK'nın 2. kitabının üçüncü kısmında yer olan uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
Davacı vekili,dava dilekçesinde,talebinin şirket ortağı ...'nin ölümü üzerine dava dışı şirketteki paylarının eşi ve dört çocuğuna intikal ettiğini,çocuklardan iki tanesinin yaşının küçük olduğunu ,çocukların şirketin genel kurulunda temsil edilmeleri için kayyım atanmasını istediği, bu şekliyle talebin ticari şirkete kayyım tayini istemine ilişkin olmayıp yaş küçüklüğü ve menfaat çatışması nedeniyle küçüğe temsil kayyımı atanması talebine ilişkin olduğu, uygulanması gereken hükümlerin Ticaret Kanunun hükümleri olmayıp, Medeni Kanunun kayyım atanmasına ilişkin hükümleri olduğu, bu suretle davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından,davanın, HMK'nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK'nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.. 26/11/2019
Başkan ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ...
☪e-imzalıdır.☪
"İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.