
Esas No: 2015/9952
Karar No: 2016/821
Karar Tarihi: 25.1.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9952 Esas 2016/821 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :............5Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait olup davalıya kasko sigortalı aracın, şirket çalışanı ..........’ın zilyetliğinde iken oğlu ..... tarafından izinsiz alınarak kullanımı sırasında meydana gelen tek taraflı kazada hasarlandığını, başvuruya rağmen davalı ..........nin ödeme yapmadığını belirterek 15.000.00 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracın rıza dışında alındığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, kazanın münhasıran sürücünün aldığı alkolün etkisiyle meydana geldiğini, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5. ve A.5.6. maddeleri uyarınca zararın teminat dışında kaldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın, münhasıran sürücünün aldığı alkolün etkisi altında meydana geldiğinin kabulü mümkün değil ise de, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.6. maddesi uyarınca zararın teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 20.02.2012 Tarih, 2011/7518 Esas, 2012/1873 Karar sayılı ilamı ile "aracı kullanan Cengiz Turan, sigortalının birlikte yaşadığı ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişi olmadığından, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.6. maddesinin uygulanma olanağının olayda bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı; ancak sigortalı araç sürücüsü Cengiz Turan"ın 16.03.2008 tarihinde jandarmada verdiği ifadesinde, olay günü iki adet bira içtiğini, alkolün ve yediği cipslerin midesini
bozması nedeniyle ayakta durmakta zorlandığını, otomobile yaslandığını ve kendini iyi hissetmediğini, bu andan itibaren neler olduğunu hatırlamadığını, aracın hangi koltuğunda oturduğunu, aracı kullanıp kullanmadığını ve kaza anını hatırlamadığını bildirmiş olması karşısında, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporu ile sürücünün aldığı 0.58 promil alkolün kazanın oluşumunda münhasıran etkili olmadığı yönündeki raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece, sürücünün beyanları da dikkate alınarak, iki nörolog doktor ve bir trafik kusur uzmanı bilirkişiden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği, alkol dışında başka etkenlerin de rol oynayıp oynamadığının tespiti yönünden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın münhasıran alkolün etkisinde meydana gelmiş olması nedeniyle, hasarın, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5. maddesi gereği teminat kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince teşekkül ettirilen bilirkişi heyetinden alınan, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı bilirkişi heyet raporu doğrultusunda hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 25.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.