12. Ceza Dairesi 2014/9084 E. , 2015/1781 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı"nın davaya katılmasına karar verildiği halde gerekçeli karar başlığında “...”nın katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hatalar olarak kabul edilmiştir.
Suç tarihinde, sanık ..."nin sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı aracı ile yanında ölen eşi ...olduğu halde seyir halinde iken ... İli, ... İlçesinde meydana gelen ve yolcu olarak bulunan ...."nin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının soruşturması sırasında bahse konu aracın bagajından dışarıya çıkan 1 adet namludan dolma tüfeğe el konulduğu, ... Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 27/05/2008 tarihli raporda, tüfeğin yivsiz ve setsiz olduğunun, 6136 sayılı Kanuna göre yasak nitelikte ve antika vasfında olduğunun tespit edildiği, ...Müze Müdürlüğü tarafından düzenlenen 11/08/2011 tarihli raporda ise suça konu tüfeğin etnografik nitelikte eser olduğunun, Korunması Gerekli Taşınır Kültür Ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzeye Alınmaları Hakkındaki Yönetmeliğin 10.maddesi uyarınca tescile tabi taşınır kültür varlığı belgesi ile bulundurulabileceğinin belirlendiği, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında, suça konu silahın antika özelliğe sahip olup atadan kalma olduğunu, suç kastının bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla,
Katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıktan ele geçirilen tüfek üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı tespit edilip, anılan niteliği haiz olduğunun belirlenmesi halinde, sanığın, söz konusu tüfeğin antika olup atalarından kalma olduğunu ve bulundurma belgesi almak için müzeye müracaat etmediğini beyan etmesi karşısında sübuta eren eylemin aynı Kanunun 70. maddesine temas eden izinsiz olarak kültür varlığı bulundurmak suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanlarınca soruşturma aşamasında düzenlenen rapor hükme esas alınmak ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek sanığın atılı suçu kasten işlediğine dair delil bulunmadığı ve fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığının kabulü suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanunun 25/1 maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, hükme esas alınan 11/08/2011 tarihli rapor ile dava konusu tüfeğin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca, etnografik nitelikte bulunması ve sanığın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesinin” bulunmadığını beyan etmesi karşısında, söz konusu tüfeğin aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü"ne teslimine karar verilmesi gerektiği nazara alınmaksızın, “gerekli işlemler yapıldıktan sonra sanığa iadesi için yönetime teslimine” hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.