12. Ceza Dairesi 2014/8119 E. , 2015/1786 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ..., ... ve ..."ın beraatlerine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde,
Dosya kapsamında mevcut iletişimin tespiti tutanakları, sanıkların aşamalarda alınan savunmaları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanıklar ..., ... ve ..."ın üzerlerine atılı izinsiz kazı yapmak suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığı, bu itibarla adı geçen sanıkların beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik inceleme ile beraat kararı verildiğine, mahalli Cumhuriyet Savcısının, sanıkların 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar .... ve ..."ın beraatlerine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ..... ve ..."ın beraatlerine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince,
Sanıklar .... ve ... haklarında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca suç işlemek için örgüt kurmak, zimmet ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak suçlarından soruşturma yürütüldüğü, bu soruşturma kapsamında sanıkların kullandıkları cep telefonunun ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/01/2012 tarih ve 2012/20 değişik iş sayılı kararı ile dinlenmesi sırasında sanık ..."e ait ...İlçesi, ... Köyü, ... ada, 51-54 parsel sayılı taşınmazda kaçak kazı yapıldığının tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, güvenlik güçleri tarafından 19/01/2012, 03/04/2012 ve 05/04/2012 tarihlerinde yerinde yapılan incelemede, arazinin alt tarafında önce iş makinesi ile sonra elle açılmış 40 metre uzunluğunda 35 metre genişliğinde ve 11 metre derinliğinde kazı yapıldığı, ayrıca kazı alanının en derin noktasından kuyu açılarak bürzlerin yerleştirildiği ve bürzlerden aşağı doğru da yaklaşık 10 metre derinliğinde bir çukur daha bulunduğu, kazı alanı çevresinde birincisi 5 metre derinliğinde, 4 metre uzunluğunda, ikincisi 12 metre derinliğinde, 10 metre uzunluğunda ve üçüncüsü 3 metre derinliğinde 2 metre uzunluğunda olmak üzere toplam üç adet daha kazı çalışması yapıldığı, 19/01/2012 tarihli tutanak ile kazı alanında bir adet jeneratör ile bu jeneratöre bağlanıp çalıştırılan ve bürz kısmından aşağı inmeyi sağladığı değerlendirilen makara sisteminin bulunduğu tespit edilmiş iken, 05/04/2012 tarihli tutanakta jeneratör ve makaranın kazı alanından alınmış olduğu ve bulunmadığı, ayrıca olay yerinde gaz maskesi kullanım kılavuzu ve boş kutusunun ele geçirildiği hususlarının tutanak altına alındığı, sanık ..."in 115 ada, 51 ve 54 parsel sayılı taşınmazlarda, ceviz ağacı yetiştirmek amacıyla yer altı suyu aramak için izin aldığı, ancak mahkemece icra edilen keşfe katılan fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, kazı eyleminin izin verilen parseller ile izin kapsamında bulunmayan 115 ada 48 ve 49 parsellerde gerçekleştirildiğinin belirlendiği, ziraat mühendisi tarafından soruşturma evresinde düzenlenen 04/04/2012 tarihli raporda, sanık ..."e ait bulunan arazide dört farklı kazı alanı bulunduğunun, belirtilen kazıların zirai yönden pek rastlanılan bir kazı işlemi olmadığının, sulama kuyusu arama çalışmalarının genelde sondaj makinaları ve burgu şeklindeki aletler vasıtasıyla yapıldığının, söz konusu kazı çukurlarının derinlik ve genişlikleri dikkate alındığında su kuyusu açmak için yapılmış olmadıklarının tespit edildiği, bu itibarla sanık ..."in yer altı suyu aramak bahanesi ile resmi kurumlara başvuruda bulunduğu, ancak söz konusu kazı çalışmalarının esasen kültür varlıkları bulmak amacıyla gerçekleştirildiği, 5271 sayılı CMK"nın 138/2 maddesi gereğince telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135. maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir hükmü ile izinsiz kazı yapmak suçunun anılan Kanunun 135. maddesinde sayılan ve iletişimin tespitine karar verilebilecek katalog suçlardan olması karşısında söz konusu suç yönünden hukuka uygun delil niteliğinde bulunan görüşme detayları dikkate alındığında, sanık ..."e ait arazide sanıklar ...,. ve ..."ın da katılımları ile izinsiz olarak kazı yapıldığı, zira görüşme içeriklerine göre sanıklar .... ve ..."ın bizzat kazı çalışmalarında bulundukları, diğer sanıkların ise aşama aşama kazı eylemini takip ederek, kazı yapılan alanın başkaları tarafından fark edilmemesini sağlayarak ve suç aletlerini temin ederek gerçekleştirilen kazı eylemine 5237 sayılı TCK"nın 37 ve 38. maddesi kapsamında katıldıkları, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen 28/02/2013 tarihli rapor ile suça konu kaçak kazı çukurları içerisinde ve çukurların bulunduğu alanda 2863 sayılı Kanuna aykırılık gösteren herhangi bir buluntu yer almadığının, söz konusu taşınmazların sit alanı olarak tespit ve tescil kaydının da bulunmadığının belirlenmesi karşısında, sanıkların sübuta eren eylemleri nedeniyle 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeksizin, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince sanıklar ..... ve ... yönünden isteme uygun, sanıklar ..... ve ... yönünden BOZULMASINA, 03/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.