MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgeyi yok etme
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 35, 50/1-a, 52/2, 208/1,62, 50/1-a,52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet.

Dolandırıcılık ve özel belgeyi yok etme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ile katılanın .....ilçesinde ortak olarak lokanta işlettikleri, işlerin bozulması üzerine ortaklığı sona erdirdikleri ve sanığın lokantayı tek başına işletmeye karar verip katılanın alacaklarına karşılık 6 adet senet verdiği, bu senetlerin son iki adedinin ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğu, olay günü katılanı evine çağıran sanığın, daha önceden hazırladığı kağıt destenin alt ve üst kısmına 50 TL"lik banknot koyup katılana verip karşılığında senetlerini aldığı, parayı kontrol eden katılanın kendisine verilenin gerçek para olmadığını anlaması üzerine çıkan arbede de sanığın söz konusu senetleri yırtarak imha etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, mahkemenin asılları ele geçirilemediği için sanığın eylemini özel belgenin yok edilmesi olarak kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
1- Özel belgeyi yok etme suçundan sanık hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
... C.G.K"nın 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı belirtildiğinden, sanığın üzerine atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının aynı gerekçelere dayanılarak asgari hadden uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması ve netice 8 gün karşılığı adli para cezası beher günü 20 TL"den hesaplanırken, hesap hatası sonucu 160 TL yerine 240 TL"ye hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, ilişkin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 01/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.