Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/13862
Karar No: 2019/2362
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/13862 Esas 2019/2362 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/13862 E.  ,  2019/2362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı ... vekili, vekil edeninin dava konusu 4 ada 2 parseldeki 1500 m2’lik bölümü 28.5.1979 tarihli sözleşmeyle ...’dan satın alıp zilyet olduğunu, ancak satın aldığı taşınmaz bölümünün ... Kadastro Mahkemesinin 2005/3 Esas ve 2005/19 Karar sayılı hükmüyle davalı adına tesciline karar verilen 4165 m2"lik yerde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının kısmen iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın vekil edeninin miras bırakanı ...’dan kaldığını, paylaşım ile vekil edenine düştüğünü, hükmen tescil edildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; bozmadan önceki ilk kararda, kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 30.06.2009 tarihli ve 2009/2049 Esas, 2009/3518 Karar sayılı ilamında "Davacı ...’un 28.5.1979 tarihli satış sözleşmesine ve bu tarihten başlayan zilyetliğe dayanmasına, yerel mahkemece hükme gerekçe yapılan tarih ve sayısı yukarıda belirtilen Kadastro Mahkemesinin hüküm tarihine göre söz konusu hüküm eldeki davanın davacısı aleyhine kesin hüküm oluşturmaz. Ne var ki; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın bir çok parsele ayrılmış olması hatırlatılarak öncelikle davacıdan hangi parselin dava konusu yapıldığı sorulup belirlenmeli, buna göre iptal ve tescil davasının doğru kişiye yöneltilip yöneltilmediği üzerinde durulmalıdır. Pasif husumet ehliyeti yönünden dava şartının yerinde olduğunun anlaşılması durumunda ise, 4 ada 2 parsele ilişkin kadastro tutanağı ile tarih ve sayısı yukarıda belirtilen ... Kadastro Mahkemesinin kesinleşme açıklaması verilmiş hüküm suretinin dosya arasına konulması, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak tartışılıp değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken belirtilen eksiklikler tamamlanmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; 4 ada 2 parsele ilişkin kadastro tutanağı dosya arasında bulunmamakla birlikte ... Kadastro Mahkemesinin 2.12.2005 tarihli ve 2005/3 Esas, 2005/19 Karar sayılı hükmünün gerekçesinden, ... Belediyesi adına tespit edildiği, davacıya satan ..."ın miras bırakanı ...’dan kaldığını ileri sürerek tespite itiraz davası açtığı, aynı miras bırakandan kaldığını ileri süren eldeki dosyanın davalısı ...’nun da davaya katıldığı, yargılama sonunda verilen karar ile parselin A ile gösterilen 4165 m2 sinin ..., B ile gösterilen 13.295 m2 sinin ... adına tescil edildiği, hüküm suretinde kesinleşme açıklamasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4 ada 2 parselin, “davalı” şerhi verilerek tapuya tescil edildikten sonra 11.11.1986 tarihinde ifraz görerek aynı ada 23 ila 69 parsellere ayrıldığı dosya arasındaki tapu kayıtlarından anlaşılmıştır.
    Bozma üzerine Mahkemece; "dava konusu ettiği yeri 28.5.1979 tarihli adi yazılı belge ile ... dan satın aldığını, bu kısmın Kadastro Mahkemesinin 2005/3 Esas sayılı kararında 4 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmında kaldığını belirtmiştir. ... ile kardeşi ... nun ... Kadastro Mahkemesinin 2005/3 Esas sayılı dosyasında dava ettikleri arazi parçasının kendilerine anneleri ... dan intikal ettiğinin, anneleri ... nin 1958 yılında öldüğünün, 1968 yılında mirasının taksim edildiğinin ve mirasçıların kendilerine isabet eden yerlerde zilyet olduklarının tüm dosya kapsamı ile sübuta ermesi, davacının da bayii ... dan 1979 yılında satın aldığı yerin davalı adına tesciline karar verildiğini açıklaması karşısında; ..."ın kendi zilyed ve tasarrufunda olmayan yeri satması hukuken sonuç doğurmayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Somut olaya gelince; ... Kadastro Mahkemesinin 02.12.2005 tarihli ve 2005/3 Esas, 2005/19 Karar sayılı ilamı 28.09.2008 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen (Karar tarihi itibariyle) tapu tescil işlemlerinin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, mahkemece yukarıda değinilen bozma ilamı çerçevesinde bir araştırma ve değerlendirme yapılmış değildir.
    Bu durumda; Mahkemece, (hükmüne uyulan) bozma kararı doğrultusunda işlem tesis edilerek pasif husumet ehliyeti yönünden dava şartının yerinde olup olmadığının belirlenmesi, yerinde olduğunun anlaşılması durumunda ise, dava konusu taşınmaza ilişkin ... Kadastro Mahkemesi kararı, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak tartışılıp değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken ... Kadastro Mahkemesi kararının infaz edilmesi beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazı yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi