Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16545
Karar No: 2019/2364
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/16545 Esas 2019/2364 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/16545 E.  ,  2019/2364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 23.05.2017 tarihli ve 2015/5124 Esas, 2017/7581 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı vekili, davaya konu 652 parsel sayılı taşınmazda pay maliki olan davalı ..."ın ... T.A.Ş"ye olan borcundan dolayı, ... T.A.Ş tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/1228 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, söz konusu icra dosyasındaki alacakların, vekil edeni Girişim Varlık Yönetimi A.Ş tarafından temlik alındığını, 652 parselin, tapu kaydında tarla olarak göründüğünü, icra müdürlüğü vasıtası ile yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, parsel üzerinde bir bodrum, bir zemin ve bir normal kattan oluşan yapı ile muz sarartma tesisi olduğunun tespit edildiğini, söz konusu muhdesatların borçlu ..."a ait olduğunu açıklayarak, 652 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalı ..."a ait olduğunun tespiti ile, tapu kaydının düzeltilmesine ve beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., 05.12.2013 tarihli dilekçesi ile, muhdesatın ..."a ait olduğu yönünde karar verilmesine muvafakat ettiğini beyan etmiş, davalı ..., ön inceleme duruşmasında, dava konusu parsel üzerindeki evin ..."a ait olduğunu beyan etmiştir.
    Davalı ... ise, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 652 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve 17/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda özellikleri belirtilen muz sarartma tesisi ile iki katlı betonerme inşai muhdesatın davalı ... oğlu ..."a ait olduğunun tespitine; bu tespitin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine, harç, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davayı kabul eden ve hal ve hareketleri ile dava açılmasına sebebiyet vermeyen davalı ... ve ... dışındaki davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş, Dairece; harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile tespit olunan muhdesatların tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmesi yönlerinden hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekili ve davalılardan ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
    Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 sayılı TMK mad. 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724. ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin olduğundan söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115)
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Somut olayda, yukarıdaki ilkeler uyarınca derdest ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması veya kamulaştırma işlemi bulunmadığına göre davacının, muhdesatın aidiyeti isteği bakımından hukuki yararının varlığından söz edilemez.
    O halde davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca, hükmün az yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bozma ilamındaki gerekçelerle bozulmasının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalılardan ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak hükmün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Daire"nin 23/05/2017 tarihli ve 2015/5124 Esas, 2017/7581 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca değişik gerekçeyle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi