8. Hukuk Dairesi 2011/6414 E. , 2012/2622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.07.2011 gün ve 1595/1303 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... dava dilekçesinde 152 ada 2 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında adına tespit ve tescil edildiğini, aynı ada 1 sayılı parselin ise kardeşi ... adına tapuya bağlandığını, kendisine ait samanlık ve ahırın üzerinde bulunduğu yaklaşık 342,98 m2 yüzölçümlü taşınmazın davalıya ait 1 sayılı parselle birlikte tespit edildiğini açıklayarak belirtilen miktarda davalının tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, gerek yapılan 5.11.2008 tarihli keşifteki ve gerekse 28.11.2008 tarihli cevap dilekçesinde; 151 ve 152 sayılı parsellerin öncesinde bir bütün olduğunu, anneleri ...’den kaldığını, ancak ölmeden önce sağlığında taşınmazı davacı ile kendisine paylaştırmak suretiyle verdiğini, kadastro çalışmaları sırasında yapılan paylaşım sonucu 2 sayılı parselin adına, 1 nolu parselin ise, davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak kendi taşınmazı içerisinde bulunan yerin bir kısmının hakkı olmadığı halde davacı tarafından kullanıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava başlangıçta ...Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, görevsizlikle aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesine, fakat aynı mahkemenin de görevsizlik vermesi üzerine merci tayini yoluyla Yargıtay denetiminden geçerek süresinde ...Sulh Hukuk Mahkemesine dosyanın aktarıldığı belirlenmiştir.
En son davanın görüldüğü ...Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve paylaşım gibi hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Gerek Sulh Hukuk ve gerekse Asliye Hukuk Mahkemesinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ile yargılama sırasında dinlenen tanıkların beyanları, keşif tutunaklarının kapsamları ile iddia ve savunma birlikte değerlendirildiğinde; taraflara ait 152 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin öncesinde bir bütün olduğu, tarafların annesi ...’e ait bulunduğu, sağlığında davacıyla davalı arasında bölüştürdüğü, dinlenen kişilerin beyanlarına göre eşit paylaşımın yapılmadığı, sadece sınır göstermek suretiyle taşınmazın ikiye bölündüğü, kadastro çalışmaları sırasında da ...tarafından yapılan bölünme esas alınarak tespitlerin yapıldığının belirtildiği ve böylece davacının iddiasını kanıtlayamadığı dosya kapsamıyla sabit bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda terekenin paylaşımı söz konusu değildir. Ölen anneleri kendi sağlığında taşınmazın ikiye bölünmek suretiyle taraflara verildiği belirlenmiştir. Bölüşmenin ve tespitin aksinin kanıtlanması ve ispat yükü davacı üzerindedir. TMK.nun 6.maddesi uyarınca herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Olayda esas olan paylaşımı yapan annelerinin iradesidir. İrade sahibinin yaptığı paylaşımda bölünmenin eşit olması şart olmadığı gibi bir tarafın az değerli diğer tarafın değerinin yüksek olması veya miktarların eşit olması da şart değildir.
Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında davacı iddiasını kanıtlamadığından ve mahkemece verilen hüküm dosya kapsamıyla, usul ve kanuna uygun bulunduğundan davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 09.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.