Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6514
Karar No: 2012/2630
Karar Tarihi: 09.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6514 Esas 2012/2630 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6514 E.  ,  2012/2630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve Başalan Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Samsun (Kapatılan) 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 13.07.2011 gün ve 774/906 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ..., dava dilekçesinde, yapılan kadastro çalışmaları sırasında 155 ada 1 sayılı parselin adına, 321 ada 1 sayılı parselin ..., aynı ada 2 nolu parselin ise Canik-Başalan Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, dedesinden, babasından kendisine intikal eden ve halen üzerinde ambar, sergen ve garajının bulunduğu yerin bu kadastro çalışmaları sırasında her nasılsa davalıların parseli içerisinde bırakıldığını, 155 ada 1 sayılı parselle birlikte tasarruf ettiğini, yaklaşık 300 m2 olduğunu açıklayarak, davalılara ait taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 16.09.2009 tarihli cevap dilekçesinde; açılan davanın yersiz ve haksız olduğunu, taşınmazların tapusuzdan tescil edildiklerini, vekil edeninin kendisine ait taşınmazı kadastrodan önce başka kişilerden satın aldığını, bir bölümünün ise Akgül Yıldız’ın büyükannesinden gelen yer olduğunu, bu iki yoldan gelen taşınmazın vekil edeni adına tapuya bağlandığını, davacının hak iddia ettiği, garaj, sergen ve ambar yerinin esasen eski yolda kaldığını ve davacının kayınpederi tarafından yol olması için verildiğini, bir kısmının ise vekil edeni tarafından yeni ve eski köy yoluna bağışlandığını, davacının vekil edenine ait taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığını, davacının kayınpederi ...’ın kadastroda bilirkişilik yaptığını bu nedenle tespitin doğru olduğunu açıklayarak davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
    26.05.2010 tarihinde yapılan keşifte dinlenen Başalan Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı; ahırın alt tarafından geçen yerin yol olduğunu duyduğunu ancak yaşı itibarıyla yolu bilmediğini, Köy Tüzel Kişiliği adına harman yeri ya da köy yeri olarak kullanılan yer olup olmadığını bilmediğini açıklamıştır.
    Mahkemece, “davanın kısmen kabulüne, 321 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle, teknik bilirkişiler Nazım Yılmaz ve Yakup Batur’un 08.06.2011 havale tarihli raporunda; 321 ada 1 parselde D harfiyle gösterilen 96,62 m2’lik alanın 321 ada 1 parsel nosu adı altında davalı ...oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Aynı raporda 321 ada 2 parselde C harfiyle gösterilen 120,68 m2’lik yer ile G harfiyle işaretli ve yol olarak paftada belirtilen 94,71 m2 alanın, 321 ada 1 parselde F ile saptanan 2,74 m2’lik yerlerin tevhid edilerek 321 ada 2 parsel numarası altında ve 218,13 m2 olarak davacı Muzaffer oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Anılan bilirkişilerin raporlarında 321 ada 1 parselde E ile işaretlenen 15,89 ve 321 ada 2 parselde B ile belirlenen 36,96 m2 yüzölçümlü yerlerde tevhid edilerek 52,85 m2 olarak haritasında yol niteliğiyle işaretlenmesine ve bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline,
    Bilirkişilerin raporlarında 321 ada 2 parselde A ile saptanan 30,42 m2"lik yerin daha önce olduğu gibi tapu kayıt maliki üzerinde bırakılmasına,
    Fazlaya ilişkin isteğin reddine …” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil ile tescil isteğine ilişkindir.
    Uyuşmazlık konusu, 321 ada 1 ve 321 ada 2 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin sırasıyla 23.04.2007 ve 03.05.2007 tarihlerinde yapıldığı her iki parsele ait kadastro tutanağının 25.12.2007 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır. Dava dışı ve davacıya ait olduğu anlaşılan 155 ada 1 sayılı parselin kadastro tespiti ise, 21.02.2007 tarihinde yapılmış olup kadastro tutanağı 25.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Hükme esas alınan teknik bilirkişiler Nazım Yılmaz ve Yakup Batur’un dosyaya sundukları 27.05.2011 (08.06.2011 havale tarihli) tarihli rapor ve krokilerine göre, krokide A, C ve yol olarak belirlenen B harfiyle işaretli yerlerin köy tüzel kişiliğine ait 321 ada 2 sayılı parsel, D, F ve yol olarak belirlenen E harfli yerlerin ise, 321 ada 1 sayılı parsel içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Aynı krokide dava konusu yapılan parseller ile 155 ada 1 sayılı parsel arasında kalan yeşile taralı ve yine yol olarak nitelendirilen G harfiyle saptanan taşınmazın ise orijinal paftaya göre yol olduğu herhangi bir parsel içerisinde kalmadığı belirlenmiştir. Teknik bilirkişilerin krokilerinde kırmızıya taralı ve yol olarak nitelendirdikleri B ve E harfli yerlerin esasen orijinal paftaya göre yol olmadıkları yukarıda açıklandığı biçimde anılan parseller içerisinde kalan yerler olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde, sadece kendisine ait ambar, sergen ve garajın üzerinde bulunduğu taşınmaz bölümünün 321 ada 1 ve 2 sayılı parseller içerisinde kaldığı gerekçesiyle iptal isteminde bulunmuştur. Bunun dışında paftasında yol olarak bırakılan yerlerin tescili konusunda herhangi bir dava ve isteği bulunmamaktadır.
    İddia ve savunma ile keşif tutanaklarında yer alan beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... ile davacının kayınpederi Temel’in kendilerine ait bazı yerleri yeni ve eski yol yapımı için bağışladıkları açıklanmaktadır. Ancak bağışlanan yerlerin neresi olduğu krokide işaretlenmemiştir. Bu yerlerin krokide yol olarak işaretlenen B, E, ve G harfli yerler olup olmadığı da anlaşılamamıştır. Hüküm sadece davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Köy adına tapuda kayıtlı bulunan 321 ada 2 sayılı parsel içerisinde işaretlenen A, B , ve C"ye yönelik herhangi bir temyiz söz konusu değildir. Davalı ... vekili ise, vekil edenine ait 321 ada 1 sayılı parsel içerisinde işaretlenen B, E ve F harfli yerler bakımından hükmü temyiz ettiği görülmektedir. Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı ... vekilinin F harfiyle gösterilen yere yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Bu yerin davacıya ait olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle davalı ... vekiline F harfiyle işaretli yere yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddiyle, F harfine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; 321 ada 1 sayılı parsel içerisinde D harfiyle gösterilen yer zaten davalı ... adına tapuda kayıtlıdır. Bunun için ayrıca tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru değildir. 321 ada 2 sayılı parsel içerisinde C harfiyle işaretlenen yer bakımından da aynı gerekçe söz konusudur. Böyle durumlarda kabulüne karar verilmeyen taşınmaz bölümleri bakımından aynı ada aynı parselle kayıt maliki üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulmalıdır. Krokide B ve E harfleriyle işaretlenen yerlerin yol olduğu tescil isteği konusunda davacının herhangi bir isteği bulunmadığı gibi, davanın diğer tarafları ile üçüncü kişiler tarafından da bu konuda açılmış bir dava ve istekte bulunmamaktadır. HUMK.nun 74. maddesi uyarınca (HMK.m.26) Hakim iddia ve savunmayla bağlı olup ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Mahkemenin bu bakımdan B ve E harfleriyle işaretli yerleri kendiliğinden yol olarak paftasında gösterilmesi hususunda hüküm kurması, anılan madde hükmüne aykırıdır. Davalı ... vekilinin E harfine yönelik temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü gerekir.
    Öte yandan, dava ve istek konusu olmadığı halde yol olarak görünen G harfli yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi yönündeki temyiz itirazlarına gelince; G harfli yer dosya arasında bulunan orijinal paftayla teknik bilirkişilerin sunduğu krokiye göre kadastroca paftada yol olarak bırakılmıştır. G harfli yer bakımından gerek davacı, gerekse davanın tarafları ya da üçüncü kişiler tarafından harç yatırmak suretiyle açılmış bir dava ve istek olmadığı açıktır. Bu yoldan aynı zamanda tarafların da yararlandığı ve taraflar arasında davalı ...’in de bulunduğu gözetilerek, bundan ayrı yolun ortak kullanılan hizmet malı olduğu göz önünde tutularak davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının buna ilişkin hüküm fıkrasını da kapsadığının kabulü zorunlu görülmüştür. Yerin yol olması aynı zamanda kamu düzenini ilgilendirmektedir. Taşınmaz köy sınırları içinde yer aldığına göre yol bakımından açılacak davalarda aynı zamanda Hazine"nin de taraf durumunu alması gerekir. Somut olayda, böyle bir durum söz konusu olmadığı halde, paftasında yol olarak görülen ve dava konusu yapılmayan G harfli yerin HUMK.nun 74. maddesinin dışına çıkılarak davacı adına tesciline karar verilmesi yapılan açıklamalara ve kamu düzeni ilkesine aykırıdır. Davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları da açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür. Dava konusu 321 ada 2 sayılı parsel içerisinde kırmızıya taralı yol olarak açıklanan B ile kabulüne karar verilen C harfli yerlere yönelik, davalı Başalan Köyü Tüzel Kişiliğinin herhangi bir temyizi söz konusu olmadığından temyiz edenin sıfatına göre bu yerlere ilişkin bozma sevk edilmemiştir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca teknik bilirkişinin krokisinde 321 ada 1 sayılı parsel içerisinde işaretlenen E harfli yer ile aynı krokide yeşile taralı yol olarak nitelendirilen G harfli yer bakımından BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 81,75 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 245,25 TL"nin temyiz eden davalı ..."dan alınmasına 09.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi