8. Hukuk Dairesi 2017/13349 E. , 2019/2372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ...... ...... Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... ...... ...... Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı üçüncü kişi vekilinin ...... ...... Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili; davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde davalı üçüncü kişi ......ya 30/09/2015 tarihinde haciz müzekkeresi gönderildiğini, üçüncü kişi tarafından borçlu hesabında borca yeter miktarda para bulunduğu ancak rehin ve hapis hakkından sonra gelmek üzere haciz şerhi işleneceği bildirilmek suretiyle istihkak iddiasında bulunulduğunu, borçlu şirketle ilgili herhangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediğini açıklayarak, davalı üçüncü kişi ......nın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili; borçlunun ...... şubelerindeki hesabında borca yeter bakiyenin olduğunu, ancak aralarında imzalanan ...... Sözleşmesi ve ......cılık İşlemleri Sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince söz konusu hesabın lehlerine rehinli olduğunu, haciz şerhinin ......nın rehin, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek kaydıyla işlenebileceğinin belirtildiğini, imzalanan sözleşme ile borçluya nakti ve gayri nakti krediler kullandırıldığını, borçlunun kullandığı teminat mektuplarından kaynaklanan 1.633.000,00 TL, çek karnesi riskinden dolayı 56.190,00 TL ve kredilerden dolayı da 578.622,00 TL risk alacağının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu şirketin ......ya muaccel borcunun olmadığı, ilgili hesaba herhangi bir bloke ya da sınırlama konulmadığı, borçlu şirket tarafından hesabın serbestçe kullanıldığı, sözleşmedeki rehin hakkının fiiliyatta kullanılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı üçüncü kişi vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
... ...... ...... Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 14.3.2017 tarihli ve 2016/57 Esas, 2017/198 Karar sayılı kararı ile; hacze konu mevduat bakımından hesap hareketlerinin devam ettiği, kredi borcunun tamamının ödenmemiş olduğuna dair hiçbir tespit yapılmadığı gibi, davalı ......nın da bu yönde açıkça delil niteliğinde bir belge ibraz etmediği, bu nedenle rehin ve hapis hakkının anılan kredi sözleşmeleri için olmadığı; haciz tarihi itibariyle karşılıksız kalan çekler ile ilgili ......nın yasal sorumluluk miktarı kadar riski bulunduğundan, bilirkişi tarafından tespit edilen karşılıksız çek teminatı olan 26.400,00 TL kadar riski bulunduğu, teminat mektubu muhatabının ............ Müdürlüğü olduğu tespit edildiğinden; borçlu şirkete verilmiş nakde çevrilmesi olasılığı olan teminat mektubunun da üçüncü kişi ......nın borçluya verdiği kredi borcu ile ilgili olmadığı, ......nın sadece karşılıksız çek teminat bedeli kadar rehin ve takas hakkının bulunduğu gerekçesi ile davalı üçüncü vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı üçüncü kişinin 179.100 TL alacak yönünden istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; istinaf kararı davalı üçüncü kişi vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporuna göre davanın reddine, ...... ...... Mahkemesince de istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir.
Davalı üçüncü kişinin dayandığı rehin ve hapis hakkının anılan sözleşmenin imzalandığı tarihte doğduğunun kabulü gerekir.
Nitekim, TMK’nin 881. maddesinde: “Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir…” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; anılan düzenleme alacak rehnine kıyasen uygulandığında, ileride doğacak alacakların da rehnedilebileceği sonucuna varılabilir.
......nın üçüncü kişi sıfatı ile istihkak iddiasında bulunabilmesi için haciz müzekkeresinin davalı ......ya tebliğ edildiği tarih itibarı ile ......ya olan borcun varlığını koruması ve ......nın herhangi bir riskinin bulunması durumunda bu miktarlar ile sınırlı olmak üzere üçüncü kişi ......nın dava konusu hesaplar üzerinde rehin ve hapis hakkının bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.
Buna göre, ...... ...... Mahkemesince, kredi sözleşmesinin geri ödenmeyen kısmının ...... için risk oluşturduğu nazara alınarak haciz müzekkeresinin davalı ......ya tebliğ edildiği tarih itibarı ile ödenmeyen kredi sözleşmesi borcu olup olmadığı, borç var ise ne kadar olduğu, yine davalı üçüncü kişi ......nın haciz tarihi itibariyle nakde çevrilmesi olasılığı olan teminat mektubu miktarı için rehin hakkının varlığının kabulü gerektiği, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda aynı borçluyla ilgili olarak ...... riskine karşılık olarak tesis edildiği belirtilen taşınmaz ipoteğinin varlığının eldeki dosyaya etkisi de değerlendirilerek ve ipotek bedelinin risk bedelinden mahsup edilmesi, teminatsız risk miktarının belirlenerek borçlunun hesabında bulunan para miktarı gözetilerek belirtilen hususların birlikte değerlendirilmesi suretiyle hüküm kurmaya ve denetime uygun şekilde ek bilirkişi raporu alınması gerekmektedir.
Mahkemece belirtilen tüm bu maddi ve hukuki özellikler dikkate alınmadan ve özellikle yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ...... ...... Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ...... ...... Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.