Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1051
Karar No: 2019/2373
Karar Tarihi: 6.3.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/1051 Esas 2019/2373 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/1051 E.  ,  2019/2373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı üçüncü kişi vekili, 22.01.2014 tarihli haciz esnasında mülkiyeti müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini ileri sürerek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, haciz adresinin borçlu şirketin eski faaliyet adresi olduğu, haciz tarihinden önce üçüncü kişi şirkete satış ve devrinin yapıldığı, borçlu ile davacı arasındaki ilişkinin ticari işletme devri niteliğinde olduğu, İİK"nin 44 ve Borçlar Kanunu 179"ncu maddelerinin uygulanması gerektiği, devrin haciz tarihinden çok kısa süre önce gerçekleştiği, haciz yapılan adresin davacı firma tarafından dosya borçlusu firmadan devralınarak faaliyete devam edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Dava konusu haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı gibi, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi veya ortağı hazır bulunmamış olup, haciz davacı üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde yapılmıştır. Bu itibarla mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılması, ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir.
    Öte yandan, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvazaalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir.
    Ayrıca, İİK"nin 44.maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi işletmenin devrini sakatlamaz. Anılan hükmün yalnız cezai yaptırımı vardır. (İİK 337/a md) Aktiflerin devredenin malvarlığından çıkmamış kabul edilmesini, yani haczedilmesini sağlayacak tek yol, muvazaanın iddia ve ispat edilmesidir.
    Bu bilgilere göre, temyize konu olayda, davacı 3. kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu davalı alacaklı tarafından iddia edilmesine rağmen, davalı alacaklının delil olarak dayandığı ticaret sicil kayıtlarına göre borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ olmadığı, üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan önce kurulduğu, borçlunun haciz adresinde faaliyetine devam ettiğine dair bir bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmakla, muvazaa iddiası ispat edilemediği gibi, dayanılan delillerle karinenin aksi de ispatlanamamıştır. Aksine, davacı üçüncü kişinin delil olarak sunduğu ve usulüne uygun tutulan defterlerinde kayıtlı olan borçlu ile yaptıkları sözleşme devir bedelinin yatırıldığına dair banka dekontu ve faturalar üçüncü kişinin lehine olan karineyi desteklemektedir.
    Bu durumda, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 6.3.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi