8. Hukuk Dairesi 2019/1327 E. , 2019/2378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı ... ve arkadaşının vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, ..., ... ve ... plakalı araçlarına haciz uygulandığını, takibin tarafı olmadıklarını belirterek davanın kabulü ile takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, takipte davacı şirketin adının hatalı yazılmasının hak ve borçlara etki etmeyeceğini, takibin dayanağı olan ilamın ve ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, aleyhine takip yürütülen şirket ile davacı şirketin farklı tüzel kişiler oldukları gerekçesiyle takibin iptaline ve haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 02.04.2012 tarihli ve 2011/25870-2012/10550 sayılı ilamıyla takipte taraf olmayan üçüncü kişinin icra takibinin iptalini istemesine yasal imkan olmadığı,şikayetçinin takibin iptaline yönelik isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi, haczin kaldırılması talebinin ise istihkak prosedürüne göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının takibin iptaline yönelik isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, istihkak iddiasının ise araçların davacıya ait olduğu gerekçesi ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 4.4.2014 tarihli ve 2013/12718 Esas, 2014/6226 karar sayılı kararı ile; davalı alacaklı, borçlunun davacı şirket olduğunu ve dayanak ilamda isminin hatalı yazıldığını iddia ettiğine göre, dava konusu araçların ilk tescil tarihinden itibaren kimler arasında el değiştirdiğinin belirlenmesi ile davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketin haciz tarihinden itibaren geriye doğru tüm çalışanlarını gösterir SGK kayıtları ile ilk kuruluşlarından itibaren tüm ortak ve yetkililerini gösteren ticaret sicil kayıt örneklerini getirterek karşılaştırmak, ticari kayıtlar üzerinden yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tek elden yönetilen şirket gibi faaliyet gösterip göstermediklerini saptamak gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Bozma kararına uyan Mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlunun tek elden yönetilen şirket gibi faaliyet göstermediği, davacının üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Takibin dayanağı olan ilam, ... plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesine göre, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK"nin hükümlerine göre trafik kaydı, işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir.
Somut olayda,dayanak ilamda kazaya karışan aracın kayıt maliki olarak ... Nakliyat A.Ş işleten sıfatıyla, davalı sürücü ... ise haksız fiil faili durumunda gösterildiği; ancak, davaya konu araçların ilk tescilden itibaren davacı üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu ve herhangi bir satış, devir veya nakil olmadığı,bir başka deyişle araç malikinin kaza tarihi itibari ile de davacı üçüncü kişi olduğu, davacının kaza tarih ve saatinde davaya konu aracın işleteni olmadığına dair bir bilgi veya belge sunmadığı, bunun yanında; davacı üçüncü kişinin 1989 yılında kurulduğu, ilamda davalı olarak gösterilen ünvana sahip bir şirketin ticaret sicilde kaydı olmadığı gibi SGK kaydının da mevcut olmadığı anlaşılmakla davacı şirketin ünvanının ilamda eksik yazılması nedeni ile ... Nakliyat A.Ş. olarak yer aldığı, bunun maddi bir hatadan kaynaklandığı, bu durumda davacının araç maliki ve işleteni sıfatıyla dosya borçlusu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Hal böyle olunca, borçlunun istihkak davası açma hakkı olmadığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.