17. Hukuk Dairesi 2016/448 E. , 2016/1130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçta yolcu olan müvekkillerinin desteği ..."in aracının karıştığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davalı ... şirketi tarafından müvekkillerine yapılan kısmi ödemenin gerçek zararı karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı eş ... için 5.000,00 TL ve davacı oğul ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile davacı ... için maddi tazminat talebini 33.468,27 TL"na arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 33.468,27 TL, toplam 38.468,27 TL tazminatın davalıdan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa"nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa"nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Ayrıca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.3-b bendinde açıkça, işleten tarafından ileri sürülebilecek tazminat taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan 2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Somut olayda, davacı ..."ın işleteni olduğu ve ..."ın sevk ve idaresindeki aracın içinde yolcu olan destek ... aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Bu durumda, davalı ... şirketi işletenin zararını karşılamakla yükümlü olmadığından davacı ..."ın davasının reddi gerekirken, yanılgılı şekilde davacı ..."ın davasının kabülüne karar verilmesi doğru değildir. Davalı ... şirketi tarafından 29.09.2014 tarihinde yapılan 33.486,92 TL ödemenin yaşı küçük ..."e velayeten baba ..."a yapıldığı hususunda bir tereddüt olmadığından, bu ödemenin tazminat miktarı belirlenirken ..."in tazminat alacağından güncellenerek mahsup edilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.