4. Hukuk Dairesi 2020/1698 E. , 2020/2037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/07/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, dava dışı ..."un 29/06/2012 tarihinde davacılardan ... ile ..."nin oğulları, diğer davacıların kardeşleri olan ..."yi öldürmek kastıyla yaraladığını, yaralama eylemi sonucunda ...’nin vefat etmesi nedeniyle dava dışı ...’un 02/07/2012 tarihinde tutuklandığını, tutuklandıktan bir hafta sonra dava dışı ...’in eşi ...’a, adına kayıtlı taşınmazların satışına yetki veren vekaletname verdiğini, anılan vekaletnamedeki yetkiye istinaden dava dışı ...’un 8 adet dava konusu taşınmazı davalı ..."ye 09/07/2012 tarihinde düşük bedellerle sattığını, tapuda taşınmazları satın alan davalı ... ile dava dışı ...’in akraba olduklarını, davaya konu taşınmaz satış işlemlerinin muvazaalı olarak ve davacıların dava dışı ...’e karşı açacakları muhtemel bir tazminat davasını sonuçsuz bırakmak amacıyla yapıldığını belirterek tapu kayıtlarının iptali ile dava dışı ... adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalı, davaya konu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını ve muvazaa iddialarının doğru olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek, satışı yapılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Davacıların amacı, açtıkları dava sonucunda alacaklarının tahsili olanağına kavuşmaktır. Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı işlemin iptaline gerek olmaksızın, davacıların dava konusu taşınmazların haczini ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde tapu iptali ve tescile karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı da gerektirmediğinden, HUMK’nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının (1) no’lu bendinde yer alan “…tapu kayıtlarının iptali ile, ... adına tapuya tesciline” sözcük dizisinin çıkarılarak yerine “…tapu kayıtlarının iptaline gerek olmaksızın, İİK 283. maddesi gereğince, davacıların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/463 esas, 2015/211 karar sayılı dosyadan kaynaklı dava dışı ...’tan olan alacaklarını karşılayacak miktarla sınırlı olmak üzere ... ilçesi ... köyü ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davacılara cebri icra yetkisi tanınmasına" biçimindeki söz dizisinin yazılmasına, davalının öteki temyiz itirazlarının yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.