8. Hukuk Dairesi 2012/1170 E. , 2012/2737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile ... ve Hazine aralarındaki dava hakkında Göksun Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.09.2010 gün ve 224/238 sayılı hükmün Dairenin 22.11.2011 gün ve 2079/6128 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... dava dilekçesinde; kendisine ait bulunan 451 parselin kuzeyinde kalan üzerinde evi ve bahçesinin bulunduğu bir parça taşınmazın kadastro çalışmalarında tespit harici bırakıldığını açıklayarak adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi cevap vermediği gibi yargılamaya da iştirak etmemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 22.11.2011 gün ve 2011/ 2079 Esas -2011/ 6128 Karar sayılı ilamı ile onanması üzerine, davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Göksun Kadastro Müdürlüğünün 30.09.2010 tarih ve 104 sayılı cevabi yazısında; dava konusu taşınmazın 1974 tarihinde yapılan tapulama çalışmalarında taşlık vasfı ile tespit harici bırakıldığı saptanmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Ne var ki, mahkemece, mahallinde yapılan 06.10.2009 tarihli keşifte, davacının bildirmiş olduğu tanıklar ile resen belirlenen mahalli bilirkişiler usulüne uygun olarak keşif mahalline çağrılıp dinlenmemiş, bunun yerine davacının tanık listesinde bulunmayan kişilerin resen davacı tanığı olarak dinlenmesi ile yetinilmiş ve ziraat mühendisi bilirkişinin dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların niteliği ve yaşına ilişkin raporu ile hüküm oluşturulmuştur. Dinlenen kişiler taşınmazın sürülüp ekilen bir yer olduğunu bildirmiş iken, ziraat mühendisi bilirkişiye ait raporda; taşınmazın üzerinde bulunan hali hazır bitki örtüsüne ilişkin bilgiler içeriyorsa da, taşınmazın önceki niteliği ve özellikle imar-ihya tarihi ile tarımsal zilyetliğin süresi konusunda herhangi bir bilgi içermemektedir.
Bu halde, mahkemece yapılacak iş; yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar ...nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, taşınmazın imar ihyasına kim tarafından hangi tarihte başlandığı, imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı, kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasındaki çelişkinin ...nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmelidir.
Davacı vekilinin karar düzeltme isteği açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle Dairenin maddi yanılgıya dayalı 22.11.2011 gün ve 2011/2079 Esas, 2011/6128 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve mahalli mahkemenin 30.09.2010 gün ve 2009/224 Esas-2010/238 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 43,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.