Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 8 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümü davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın tasarruf ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. 01.04.2008 tarihli oturumda davalı ... Yönünden davayı takip etmediklerini bildirmişlerdir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı İ. Yönünden HUMK.’nun 409.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmazda kat irtifaklı bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden. Parsel sayılı taşınmazda 26/790 arsa paylı, .. nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, davalıların, kayıttan, mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, “davalı İbrahim yönünden davanın takip edilmediği, müracaata bırakıldığı, diğer davalı Nakide’nin de aile reisi olan İbrahim’e tabi olduğu…” gibi gerekçelerle diğer davalılar açısından davanın reddine karar verilmiş ise de, haksız eylem niteliğindeki elatmanın önlenmesi davaları, fiilen elatan kişi yada kişiler aleyhine açılır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf ediliyor olması ve o kişi hakkında dava açılmamış yada açılmasına karşın takip edilmemiş olması, o yeri haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elatan diğer kişiyi sorumluluktan kurtarmaz. Aksi düşünce kayıt maliki davacının anılan yerdeki mülkiyet hakkından kaynaklanan tasarruf yetkisinin sınırlanması anlamını taşır.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın davalıların tasarrufunda olup olmadığının duraksanmayacak biçimde saptanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.