
Esas No: 2015/10306
Karar No: 2016/15030
Karar Tarihi: 25.05.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/10306 Esas 2016/15030 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren nezdinde özürlü kadrosunda çaycı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshdildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının iş sözleşmesinin haklı neden yokken davalı tarafından feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda dosya kapsamında davacı hanesi imzalı yıllık izin belgeleri bulunmaktadır. Bunu dışında tanıklar davacının yıllık izinlerini kullandığını beyan ederken yukarıda ifade edilen yıllık izin belgeleriyle tutarlı şekilde bordrolarda da yıllık izin kullanımları görülmektedir. Şu halde davacı tarafından imza itirazına uğramayan yıllık izin belgelerine itibar edilerek davacının yıllık izin ücreti talebinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
3-Taleple bağlılık kuralı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kurala riyaet edilmemesi ve mahkemece davacının talebinden farklı ya da fazla hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmektedir.
Bilindiği üzere yol ve yemek yardımı bir tür ücret eki olup ücret gibi iş sözleşmesinin bir unsuru değildir. Dolayısıyla yol ve yemek yardımının iddia eden işçinin bunu kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olayda davacı yol ve yemek ücretine dair bir beyanda bulunmamasına rağmen davacı yol ve yemek yardımından yararlanıyormuş gibi yol ve yemek ücretinin hesaplanıp giydirilmiş ücrette dikkate alınarak talepten fazlaya karar verilmesi yerinde olmamıştır.
4-Diğer taraftan dava kısmi dava niteliğinde olup faiz başlangıç tarihlerinin dava ve ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerekirken dava tarihi olarak tespiti de hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.