Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, paydaşı bulunduğu kadastral parselin imar uygulamasına tabi tutulması üzerine kendisine 3459 ada 4 nolu parselden pay verildiğini, ancak binasının davalı adına kayıtlı 10 nolu imar parselinde kaldığını, idari işlemin iptali için açtığı davanın kabul edilerek imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek, kadastal hale ihya isteminde bulunmuştur.
Davalı H..., birleşen davasında maliki olduğu 3459 ada 10 nolu parsele komşu 4 nolu parseldeki gecekondunun tecavüzlü olduğunu belirterek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteyerek tapu iptal ve tescil davasının reddini savunmuştur. Davalı belediye ise davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davanın reddini asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece kısa ve gerekçeli karar çelişkisi nedeniyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulüne; Birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı belediye vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil, birleşen dava imar parseline el atmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 3459 ada 4 nolu imar parselinde davacı Ahmet Kottar’ın paydaş olup, 10 nolu imar parselinin ise davalı Hamdi Aksak adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek kadastral parselin ihyası isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, davalı belediye tarfından yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiği belirlenmek suretiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Nevarki, davalı belediye yasaca verilen yetki çerçevesinde işlemi yapan idare olup, iptali istenen parselle kayden yada başka bir nedenle ilgisi bulunmamaktadır.Bu durumda davanın belediyeye yöneltilmesi ve bunun sonucu olarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
Davalı belediyenin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.