
Esas No: 2014/19032
Karar No: 2016/1346
Karar Tarihi: 09.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19032 Esas 2016/1346 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
velayeten ...
DAVALILAR : 1-....
2-...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... adına velayeten ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...."in aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilmesi muhtemel tazminatın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 27.7.2012 tarihinde davalı ..."a sattığını, taşınmazın halen borçlunun ailesi tarafından kullanıldığını belirterek muvazaalı satış işleminin iptali ile taşınmazın borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu .... halen cezaevinde tutuklu olduğunu, ekonomik durumunun kötü olduğunu, maaşı dışında başka geliri olmadığını kendisine avukat tayın edilmesini savunmuştur.
Davalı ..., davacının tazminat alacağının hüküm altına alınmadığını, dava konusu taşınmazı rayiç değerle aldığını ve borçlunun ailesine kiraya verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın evvelce davacı adına kayıtlı olmadığı, dolayısıyla 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile başka bir 3.kişi adına tapu iptali tescil istemesi için dava ve taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK"nun 114/1/d ve 115/2 maddeler gereğince dava şartı yokluğunundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... adına velayeten ... tarafından temyiz edilmiştir.
../..
....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır.
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden yetki verilmesi gerekir.
Somut olayda davacılar 1.7.2012 tarihli haksız fiille ilgili olarak davalı .... aleyhine ....Asliye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını belirttiklerinden anılan davanın sonucu beklenerek davacılar lehine tazminata hükmedildiği takdirde, taraf delilleri toplanarak davalılar arasındaki dava konusu taşınmazın 27.7.2012 tarihli satış işleminin muvazaalı olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... adına velayeten ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... adına velayeten ..."a geri verilmesine 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.