1. Hukuk Dairesi 2009/6387 E. , 2009/8187 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : BÜNYAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2009
NUMARASI : 2004/291-2009/6
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,( karşı davalılar); davalı aleyhinde açtıkları dava sonucunda 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapusunun kısmen iptal edilerek adlarına tescil edilen aynı ada 14 sayılı parsele davalının haksız olarak müdahale ettiğini ve üzerindeki binaları kaldırmadığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişler, karşı davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı (karşı davacı) ; 1974 yılından itibaren malik sıfatıyla zilyet olup, adına tespit ve tescil edilen 144 ada 7 sayılı parselin tapusunun davacıların açtığı dava sonucu verilen karar ile kısmen iptal edildiğini ancak bu davadan ve kadastro tespitinden çok önce ruhsatlı olarak binalarını yaptığını ve halen kullandığını, binaların arsadan çok daha değerli olup, yıkımın fahiş zarar doğuracağını, iyiniyetli olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Dahili davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, çekişme konusu 14 sayılı parsel üzerindeki yapı ve müştemilatların değerinin arazi değerinden açıkça fazla olduğu ve yıkımın fahiş zarar meydana getireceği, davalı (karşı davacının) iyiniyetli olmadığı, davacıların ( karşı davalıların) en az levazım bedelini ödemeyi kabul etmedikleri gerekçesiyle ; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, yıkım ve temliken tescil isteklerinin reddine davacı Dursen hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, sehven dahili davalı olarak gösterilen Gülşen hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılar (karşı davalılar) N... , B... , N... ve P... K...vekili ile davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı davada Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmaza yapılanmasında iyiniyetli olmadığı belirlenerek temliken tescil davasının reddedilmesine ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı (karşı davacının) bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, davacılar parseli üzerindeki bina ve müştemilatların toplam değeri gözönüne alındığında, zeminden açıkça daha değerli olduğu, bu nedenle yıkımın aşırı zarar doğuracağı kabul edilebilir ise de; davacıların sosyal ve ekonomik durumları itibariyle temellüke imkanları olmadığı gibi, buna razı olmadıklarını da bildirdikleri dosya kapsamıyla sabittir.
Öte yandan; binaların niteliği gözetildiğinde, davacıların subjektif yararlanmalarının söz konusu olamayacağı da açıktır. Temellüke razı olmamaları nedeniyle yıkım isteğinin reddedilmesi, davacıların Anayasanın 35. maddesinin teminatı altında bulunan ve Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde tanımı yapılan mülkiyet haklarının ve özellikle bu hak içinde yer alan tasarruf yetkisinin ortadan kaldırılması, mülkiyet haklarının kullanılmaması anlamını taşır.
Hal böyle olunca, yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi doğru değildir. Kabule göre de, dava ve karşı dava bağımsız niteliklerini koruduklarından asıl davada yıkım isteğinin reddi nedeniyle davalı yararına, temliken tescil davasının reddi nedeniyle de karşı davalı ( davacı) yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.