8. Hukuk Dairesi 2011/7321 E. , 2012/3081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.09.2011 gün ve 232/111 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını bildirdiği yaklaşık 700 m2"lik bir parça taşınmazın hali arazi vasfı ile tespit harici bırakılan yerlerden iken 1953-1954 yılından beri bağ olarak kullanılmakta olduğunu, vekil edenin bu taşınmazı en son zilyedi ...den satın aldığını açıklayarak vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili ise İlçe imar planı sınırı içinde bulunan taşınmazın zilyetlik yoluyla edinilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı lehine zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğundan davanın kabulüne, 25.03.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda sarı renk ile gösterilen 310 m2 yüzölçüme sahip yerin davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın tespit harici yerlerden olup olmadığı, tespit harici yerlerden ise hangi tarihte ve hangi nitelikte tespit harici bırakıldığı, aynı şekilde tapulu yerlerden olup olmadığı araştırılmadığı gibi dava imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenlerine dayanan tescil davası olduğu halde, yerel bilirkişi beyanları ile yetinilmiş, yasal zorunluluk olan ilan yapılmamış, Akyurt İlçesi Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kaldığı halde TMK.nun 713/3. maddesi gereğince yasal hasım olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı davada taraf olarak yer almamış ve taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, imar planı kapsamında ise plandaki niteliği dikkate alınmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; öncelikle yukarıda açıklandığı üzere keşif sonucu elde edilen teknik bilirkişi raporu ve krokisinin eklenerek taşınmazın tespit harici yerlerden olup olmadığı, tespit harici yerlerden ise hangi nedenle ve hangi tarihte tespit harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden, aynı şekilde çifte tapunun önlenmesi ve tescil davasının konusunu ancak tapusuz taşınmazlar oluşturacağından taşınmazın tapulu olup olmadığı Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmalı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının yasal hasım olduğu dikkate alınarak davada taraf olarak yer alması sağlanmalı, dava konusu taşınmaza ilişkin TMK.nun 713/4. maddesine uygun olarak yasal ilan yapılmalı, imar planı kapsamında kalıyor ise imar planının onay tarihi ile planındaki durumu tespit edilmelidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra yerel bilirkişi ve taraflarca bildirilecek tanıklar HMK. nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, davacının her türlü delile dayandığı, delillerini bildirmesi için kesin süre verilmediği, zilyetliğin maddi olaylardan olup tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği ve yerel bilirkişi beyanları ile yetinilerek hüküm kurulamayacağı nazara alınarak belirlenen yerel bilirkişi ile tarafların bildireceği tanıklardan taşınmazın önceki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise kim tarafından hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı, imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı, kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasındaki çelişkinin HMK. nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.