4. Ceza Dairesi 2020/11604 E. , 2021/6949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanığın hakaret kabul edilen sözlerini hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İlamat ve İnfaz Bürosunca düzenlenen yakalama emrine istinaden yapılan işlemler sırasında yaptığı telefon görüşmesiyle rahatsızlık vermesi üzerine görevli polis memurlarınca uyarılması nedeniyle söylediğinin ve sinkaflı sözlerine devam ederek taşkınlık yapması üzerine etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı sırada görevli polis memuru ...’un yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, sanığın hakaret eyleminin TCK’nın 125/3a ve cebir eyleminin TCK’nın 265/1. maddesinde tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçlarını oluşturduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun"un 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın hakaret kabul edilen eylemlerini kısa zaman dilimi içerisinde ve aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerle, birden fazla katılana yönelik gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tek mahkumiyet hükmü kurulup, aynı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeden, katılanlara karşı hakaret eylemlerinden dolayı ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurularak fazla ceza tayini,
2)TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alınmalıdır.
Olay tutanağı, tanık anlatımı ve katılanların aşamalardaki beyanlarında, sanığın, hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İlamat ve İnfaz Bürosu"nca düzenlenen yakalama emrine istinaden yapılan işlemler sırasında katılanlara yönelik hakaret ederek taşkınlık yaptığı şeklindeki eylemleri üzerine kelepçe takılarak kontrol altına alınmaya çalışıldığı sırada görevli polis memuru ...’un yaralanmasına sebebiyet verdiğinin anlatılması karşısında; katılanlar ... ve ...’a yönelik cebir veya tehdit unsurlarının somut olayda ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, CMK"nın 230/1-c maddesine aykırı olarak, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle görevi yaptırmak için direnme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.