Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10143
Karar No: 2011/1759
Karar Tarihi: 23.02.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/10143 Esas 2011/1759 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/10143 E.  ,  2011/1759 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... ...tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 21/11/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davacı, gerçek kimliği tam olarak saptanamayan ... adındaki kişinin, gerçek plakası ...olan 1998 model Hyundai marka çalıntı kamyoneti sahte belge düzenleyerek noterde kendisine sattığını belirterek, gerekli özeni göstermeyen noter ile aracı satan kişiden araç bedelinin alınmasını istemiştir.
    Davalı ise, satış için sunulan belgelerin sahteliğini anlayabilecek durumda olmadığını, satış sırasında kuşkulu bir olgu bulunmadığını ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece; 3. kişinin kusurlu eylemi ile nedensellik bağının kesilmesi durumunda Noterlik Yasası"nın 162. maddesinde belirtilen sorumluluğun doğmayacağı, noterin sunulan belgelerin kaynağını araştırmak yükümlülüğü bulunmadığı, satın alan kişinin aracın önceki bilgilerini kontrol etmesi gerektiği, ruhsat ve ilişik kesme belgesinin ilk bakışta gerçeğinden ayırt edilmesinin çok zor olduğu, dolandırıcılık kastıyla yapıldığı açık olan satış işleminde Noter ... yönünden nedensellik bağının kesildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi, belge ve kanıtlardan; gerçekte ...plakalı olan 1998 model Hyundai marka çalıntı kamyonetin, sahte nüfus kimlik belgesi, sahte tescil belgesi, borcu yoktur belgesi ve trafik sigorta poliçesi düzenlenmek suretiyle dava dışı gerçek kimliği saptanamayan ve kendisini ... olarak tanıtan kişi tarafından, davacının yeğeni dava dışı Ali Ercan’ın aracılığı ile davacıya 35 NA 656 plakalı olarak davalının noterliğinde düzenlenen satış sözleşmesi ile satıldığı; Turgutlu 2. Noterliğince düzenlenen 26.09.2005 gün ve 11289 nolu satış sözleşmesinin ilk sayfasının son bendinde “…vasıtanın trafik kaydının taraflarca incelendiğini ve herhangi bir takyidin olmadığını, taraflar kabul ve taahhüt eder…” biçiminde uygulamada yer almayan sözler yazıldığı anlaşılmaktadır.
    Davalı Noter ... hakkında düzenlenen Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/419 sayılı fezlekesinde; noter satış sözleşmesindeki sözlerin haksız surette yazıldığı, araca ait fenni muayene izin belgesinin sahte olup bunu fark etmesi
    gerektiği; ayrıca, belgede Taşıtlar Vergi Dairesi sözcüklerinin bulunması gerekirken Şirinyer Vergi Dairesi sözcüklerinin yer aldığı, bunun noter tarafından bilinmesi gerektiği, ilişik kesme belgesindeki mührün yeterli olmadığı belirtilerek soruşturma izni verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
    Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 30.01.2009 günlü raporda; ilişik kesme belgesindeki mühür izi ile orijinal mühür arasında çember çapı, ay-yıldızın konumu ve birbirine oransallığı, yerleşim biçimi, punto özellikleri bakımından farklılık olduğu, ruhsat belgesinin sahte olduğu belirtilerek, aldatma yeteneği konusunun olayın oluş ve gelişim biçimi, belgelerin şimdiki durumu ile sunuluş ve kabul koşulları değerlendirilerek mahkemece yorumlanması gerektiği açıklanmıştır.
    Kendisini ... olarak tanıtıp onun kimlik bilgileri ile düzenlenen sahte nüfus kimlik belgesi ve sahte araç ruhsatı ile noterliğe başvurarak davacıya araç satışının yapıldığı, satış sözleşmesine uygulamada noterler tarafından yazılmayan bir açıklamanın yazıldığı, ilişik kesme belgesindeki mührün yetersizliği, belgede bulunması gereken "Taşıtlar Vergi Dairesi" sözcükleri yerine "Şirinyer Vergi Dairesi" sözcüklerinin yazılması ve olayın gelişim biçimine göre davalı Noter ..."nun sorumluluğunu tamamen ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağını kesmediği; davacının da araç bilgilerini kontrol etmemek biçimindeki kusuruda gözetilerek karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY AÇIKLAMASI

    Dava, gerçek malik veya tasarrufa ehil olmayanların sahte oldukları sonradan anlaşılan vekaletname veya nüfus hüviyet cüzdanı gibi belgelerle gerçek maliklerin haberi olmadan noterlerden araç satışı veya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapmaları sonucu malı elinden çıkan iyi niyetli gerçek maliklerin veya gerçek maliklerden mal aldığını sanarak mal almış olan iyi niyetli kişilerin uğradıkları zararlardan dolayı noterler aleyhine açmış oldukları tazminat davasıdır.
    Dairemiz, uygulamalarında kusurlu sorumluluğu esas alarak noter işlemine esas alınan sahte belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmamasına bakmakta, sahte belgelerin iğfal kabiliyetinin olması halinde noteri sorumlu tutmamakta, iğfal kabiliyetinin olmaması halinde ise, noterde işlem yaptıranların sahte işlemlerdeki katkı payı göz önüne alınarak B.K’nun 43 ve 44. maddeleri gereğince indirim uygulamak suretiyle noteri sorumlu tutmaktadır.
    Dairemizin açıklanan uygulaması göz önüne alındığında uyuşmazlık, noterlerin araç satışlarından veya gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinden doğan zararlarda kusursuz olarak mı, yoksa kusurlu olarak mı sorumlu olacaklarından kaynaklanmaktadır.
    Doğru olan sonuca ulaşabilmek için konuya ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekir.
    Araç satışlarının Karayolları Trafik Kanununun 20. maddesi ve 1512 Sayılı Noterlik Kanununun 60/2. maddesi gereğince, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin ise B.K’nun 213 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60/3. maddesi gereğince noterlerce yapılması geçerlilik şartı olarak zorunludur.
    1512 sayılı Noterlik Kanununun; (1). maddesi gereğince “Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için belgelendirir.”
    (72/3). maddesi gereğince “Noter, iş yaptıracak kişilerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür.”
    (82/1). maddesi gereğince “Noter Kanunu hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır.”
    (82/2). maddesi gereğince “Noterler tarafından düzenlenmiş olan hukuki işlemler sahteliği sabit olana kadar geçerlidir.”
    (85). maddesi gereğince “noterlerin tanzim ettiği tutanak, noterin ilgilisini tanıyıp tanımadığını, tanımıyorsa ilgilinin kişiliği hakkında ne yolda kanı sahibi olduğunu gösterir.”
    (162/1). maddesi gereğince “stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa dahi noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludur.”
    Günlük yaşamda genellikle bir kısım sahte kişiler çeşitli yollarla temin ettikleri sahte vekaletname veya sahte nüfus cüzdanı ile noterliklerde başkalarına ait araç veya gayrimenkulleri satmakta bunun sonucu olarak hiçbir şeyden habersiz malı elinden çıkan gerçek malik veya noterin gerçek malik veya geçerli vekil olarak kabul edip işlem yaptığı kişiden gerçek malikten alıyormuş gibi notere inanarak iyi niyetle satın alan ancak, daha sonra işlemin sahte olduğunun anlaşılması üzerine satın aldığı mal elinden çıkan alıcı zarar görmekte ve zararlarından dolayı işlemi yapan noterlere karşı tazminat davası açmaktadır.
    Araç satışları ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin geçerli ve intikali sağlayıcı olabilmesi için yukarıdaki yasal düzenlemeler karşısında noterlerce yapılması zorunlu olduğu ve noterinde işlem yaparken yine yukarıdaki yasal düzenlemelerde belirtildiği gibi işlem
    yaptıran kişilerin (alıcı ve satıcının) kimliklerini ve isteklerini tamamen ve doğru olarak öğrenmekle yükümlü olması, noterlik işleminin hatalı ve eksik yapılmasından dolayı noterlerin hukuki sorumluluklarının kabul edilmesi göz önüne alındığında Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlendiği gibi, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet nasıl ki kusursuz sorumlu tutuluyorsa, sadece noterler tarafından resmi şekilde yapılması zorunlu olan araç satışı ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapılmasından kaynaklanan zararlardan dolayı da 1512 sayılı Noterlik Kanununun (162/1). maddesindeki noterlerin hukuki sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olması gerekir.
    Zira, noterin sahte belgeler ile işlem yapması, gerçek maliki iyi tespit etmemesi, hatalı ve eksik işlemdir. Diğer bir deyişle noter sahte belgeler ile işlem yapmasa ne gerçek malik yönünden ve ne de notere güvenerek gerçek malikten satın alıyormuş gibi satın alan kişi yönünden bir zarar doğmayacaktır. Bu zararın meydana gelmesinde hiçbir şeyden haberi olmamasına rağmen malı elinden çıkan ne gerçek malikin ve ne de notere güvenerek malı satın alan iyi niyetli kişinin bu zararın meydana gelmesinde hiçbir kusuru yoktur. Gerçek malik ve iyi niyetli alıcı yönünden meydana gelen zarardan dolayı tek sorumlu noterdir.
    Noterin işlemi yaparken sahtecilik nedeniyle aldatılmasının, belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmamasının, zarar gören gerçek malik veya iyi niyetli alıcı yönünden hiçbir etkisi yoktur. Bu hususlar noter tarafından sahtecilik yapanlara karşı açılacak rücu davasında veya sahtecilik işleminde katkılarının olması halinde gerçek malik ve kötü niyetli alıcı yönünden ileri sürülebilir ve davaya etkisi olabilir. Noterin hatalı işlemi sonucu malı elinden çıkan gerçek malikin veya iyi niyetli alıcının zararlarından dolayı noterin sorumluluğunu azaltmak veya gerçek malik ile iyi niyetli alıcıyı noter haricinde tanımadıkları kişilere muhatap etmek özellikle Noterlik Kanununa, hukukun genel prensiplerine ve hakkaniyete aykırıdır.
    Sonuç olarak; araç satışı ile Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin düzenlenmesinde satış ve intikalin geçerli olabilmesi için noterlerin yasa gereğince tek yetkili ve sorumlu olmaları, noterlerin işlemi yaparken ilgililerin kimlik ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olmalarına rağmen hatalı olarak sahte belgelerin kullanılması nedeniyle (belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmaması önemli değil) gerçek malik yerine sahte satıcıların işlemi nedeniyle gerçek malikin haberi ve katkısı olmadan gerçek malikin malını noterlik işlemi ile satması halinde gerçek malikin ve notere güvenerek mali satın alan iyi niyetli kişinin doğmuş olan zararlarından dolayı noterin gerçek malik ve iyi niyetli alıcıya karşı Noterlik Kanununun (162/1). maddesindeki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur.
    Noterin sahtecilik yapanlara karşı rücu davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile gerçek malik ile iyi niyetli alıcının uğradığı zararları noter ödemekle yükümlüdür.
    Sayın çoğunluğun aksi yöndeki düşüncelerine katılmıyorum.23/02/2011









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi