(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/2511 E. , 2020/8963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, kasten yaralama, hakaret, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında hakaret, kasten yaralamaya teşebbüs ve ...’e karşı kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz talebinin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında tayin edilen adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık müdafiinin temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2-Sanık ... hakkındaki kamu malına zarar verme ve katılan sanık ...’e karşı kasten yaralama suçlarından, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyiz talebinin incelenmesinde;
Olayda ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK.nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği anlaşılmakla, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nun 52/2’nci maddesi uyarınca bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı belirlenirken sadece kişinin sadece elde ettiği gelir miktarı başka bir anlatımla ekonomik durumu değil diğer şahsi halleri de göz önünde bulundurularak takdir edileceği, sanık ... hakkında ceza belirlenirken yasal ve kabul edilebilir gerekçeyle cezanın belirlendiği anlaşılmakla tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye itibar edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçundan 6136 sayılı Kanunun 15/1’nci maddesi uyarınca belirlenen temel cezadan, 5237 sayılı TCK’nun 62/1.maddesi uyarınca indirim yapılması ve aynı Kanunun 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sonucunda, sonuç cezanın 3000 TL ve 400 TL adli para cezası ile cezalandırılması yerine hesap hatası sonucu yazılı şekilde hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanığın 6136 sayılı kanunun 15/1’nci maddesi, 5237 sayılı TCK’nun 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca sonuç cezanın 3000 TL ve 400 TL adli para cezası olarak belirlenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.