12. Ceza Dairesi 2020/1820 E. , 2021/756 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/637 esas, 2018/227 sayılı kararına karşı Kayseri Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına ilişkin Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/07/2018 tarihli ve 2018/597 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 268/1. maddesinde yer alan, "(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır." ve anılan Kanunun 231/12. maddesinde yer alan "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Dosya kapsamına göre, Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21/06/2018 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığı ekranına gönderildiği 25/06/2018 tarihinden itibaren 7 günlük yasal süreden sonra Kayseri Cumhuriyet Savcısı tarafından 04/07/2018 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmakla, dosyanın esasına girilmeden itirazın süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/06/2020 gün ve 94660652-105-38-4373-2020 -Kyb sayılı yazılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2020 gün ve 2020/1820 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/637 E- 2018/227 K sayılı kararı ile sanık hakkında TCK"nın 179/3-2, 62 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası verilip CMK"nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 25/06/2018 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına UYAP üzerinden gönderildiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu karara karşı 04/07/2018 günü "sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartları oluşmadığı" gerekçesi ile itirazın edildiği, Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2018 tarihli ve 2018/957 değişik iş sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK’nın 231. maddesinde belirtilen şartların oluşmaması nedeniyle kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesince 09.10.2018 tarihli 2018/607 esas 2018/594 karar sayılı kararı ile sanık hakkında bu suçtan TCK’nın 179/3-2, 62 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, sanığın yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 27/01/2020 tarih 2018/4854 esas 2020/295 karar sayılı kararında “...Kayseri 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/637 E- 2018/227 K sayılı Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı CMK"nın 231/12 ve 268 ve devamı maddeler gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz edilebileceği dikkate alınmadan, O yer Cumhuriyet Savcısının kararın Cumhuriyet Başsavcılığı ekranına gönderildiği 25/06/2018 tarihinden itibaren 7 günlük yasal süreden sonra 04/07/2018 tarihinde yaptığı itirazın kabulü ile; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması usul ve yasaya aykırı olup, mahkemesince söz konusu Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/597 D. iş sayılı kararının usulünce kaldırılması sağlanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde...“ şeklinde gerekçe ile Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli 2018/607 esas 2018/594 karar sayılı dosyasının esastan bozulmasına karar verildiği, olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlıklar ve esasa etkili usul yanılgılarının toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini sağlamak olduğu, kanun yararına bozma yoluna istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle bu kanun yolu dar kapsamlı olup her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu olmadığı, kesin hüküm otoritesini ortadan kaldırdığından ancak hükme etkili ve başka türlü giderilmesi imkanı olmayan hukuka aykırılıkların varlığı halinde istisnai bir çare olarak kullanılabileceği, bu açıklamalar ışığında somut olayda yargılama sonucu hükmedilen kararın olağan kanun yolu ile verilen denetime olanaklı karar olabileceği, Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamı üzerine dosyanın yeni bir esasa kaydedilmek suretiyle, esastan olağan kanun yolları açık bir hüküm verilmesi gerekirken Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2018 tarihli 2018/597 değişik iş sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulması yerinde görülmemiştir.
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Kayseri 4. Ağır Ceza Hakimliğinin 09/07/2018 tarihli ve 2018/597 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 27.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.