21. Hukuk Dairesi 2013/17224 E. , 2014/5237 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, aleyhine açılan davanın reddine, 168.561,10.-TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan vekillerince duruşmasız, . vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/03/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan Vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat geldiler. Diğer davalılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre, temyiz eden davalılar ve i vekillerinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 21.11.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 40,20 oranında sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davalılardan kusurunun bulunmadığından bahisle reddine maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile davalılar tahsiline karar verilmiş ve bu karar davacı ile aleyhine hüküm kurulan davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Ret nedeninin farklı bulunmasına göre, vekille temsil edilen davalı i yararına ayrı vekâlet ücreti verilmesine ilişkin uygulama isabetlidir. Ancak davanın reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretinin tayininde hataya düşüldüğü görülmektedir.
Bir davada tarafların davacı ya da davalı sıfatına haiz olup olmadıkları, taraflarca yargılama sırasında ileri sürülebileceği gibi, dosya kapsamından anlaşılabiliyorsa
./..
-2-
mahkemece de kendiliğinden göz önüne alınması gereken hukuki bir durumdur. İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak davacı ile davalı arasında, sözleşmeye, haksız fiile veya kanuna dayanan bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Böyle bir ilişki yoksa veya borç ilişkisi davacı ile üçüncü kişi arasında ise, böyle bir borç ilişkisinde taraf olmayan kişiye yönelik davanın sıfat( pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddi gerekir.
Somut olayda davalı n kusurunun bulunmadığı giderek anılan davalıya yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan tarifenin 7/2 maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı” düzenlenmiştir. Diğer bir deyişle davanın husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi halinde, tarifenin 12. maddesinin uygulama yerinin olmadığı da ortadadır. Hal böyle olunca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesindeki düzenlemeye aykırı ve maktu avukatlık ücretini aşar biçimde nispi avukatlık ücreti takdiri isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davalı yararına avukatlık ücretinin tayininde yanılgıya düşülerek, maktu avukatlık ücretini aşar biçimde nispi avukatlık ücreti takdir olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. Bendinde yazılı bulunan “Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.563,67 TL vekâlet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, adı geçen davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine;
“Davalı. ne yönelik davanın ret nedeni ve Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 3/2 ve 7/2 maddeleri dikkate alınarak 1.320,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı ile davalılardan ile ti."ne yükletilmesine, 18/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.