Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6424
Karar No: 2016/2193
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6424 Esas 2016/2193 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/6424 E.  ,  2016/2193 K.
"İçtihat Metni"



Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait araca, davalı ... tarafından kullanılan davalılardan ..."ye ait diğer davalı ... şirketine zmms poliçesi ile sigortalı aracın kusurlu olarak çarpması sonucu, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde davacının ciddi sağlık problemleri yaşadığını ve gözünden ameliyat olmak zorunda kaldığını, belirterek, 10.000,00.TL. Manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, iş gücü kaybı ve sağlık harcamalarına ilişkin olarak 1.000,00.TL. maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 09/10/2006 havale tarihli dilekçesi ile aracın malikinin .... olduğunu öğrenmiş olduklarından, davalı ... yönünden açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkiline ait araca, sürücü ... tarafından kullanılan davalı şirkete ait aracın kusurlu olarak çarpması sonucu, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde davacının ciddi sağlık problemleri yaşadığını ve gözünden ameliyat olmak zorunda kaldığını, belirterek 1.000,00.TL. Maddi, 10.000,00.TL. Manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, manevi zararlardan sorumlulukları bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... vekili kazaya karışan ... plakalı aracın ...."ne devrettiğini, kazanın davalının aracı devrettiği tarihten sonraki bir tarihte meydana geldiğini, kazaya karışan araç nedeni ile davalıya herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..."a davaya cevap vermemiştir.
Birleştirilen dosya davalısı .... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının ... hakkında açmış olduğu davasının feragat nedeniyle reddine, davacının asıl ve birleşen dosyada diğer davalılar yönünden açmış olduğu davasının kısmen kabulü ile, 1.000,00.TL. Maddi tazminatın davalılar .... ve .... yönünden haksız fiil tarihi olan 26.07.2006, davalı ... yönünden (sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi olan 15.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 6.000,00.TL. Manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 26.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar İsmet ve Metsan"dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı .... Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ve usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2011 tarihinden itibaren 1.540,00 TL’na çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup maddi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilen 1.000,00 TL yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı .... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Somut olayda mahkeme hükmünün gerekçesinin "CEVAP VE SAVUNMA" başlıklı kısmında ; "Davalılar vekili, her iki davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; olayın iş kazası niteliğinde kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın İş Mahkemesinde açılmasının zorunlu olduğunu, olayda davalıların kusurlarının bulunmadığını, davacılardan anne ... ile ...’nun ölenin desteğine muhtaç olmadıklarını, desteğin eylemli bir bakımının söz konusu olmadığını, talep edilen manevi tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir." şeklinde dava ile ilgisi olmayan taraflardan ve konudan bahsedilmekte olup, hükmün bu gerekçesi taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak niteliktedir. Gerekçenin bu kısmı mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
4-Hüküm fıkrasının maddi tazminat yönünden avukatlık ücreti kısmında hata yapılmıştır. Şöyle ki; Red edilen dava değeri üzerinden ve hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi dikkate alınarak 1.200,00.TL. Maktu ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalılar ... ve ..."a verilmesine, karar verilmiş olup ... davacı, ... ise davalı olup kendini vekille temsil ettirmemiştir. Ancak vekalet ücretine ilişkin bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının temyiz kesinlik sınırının altında olması nedeniyle temyiz dilekçesinin REDDİNE (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın "CEVAP VE SAVUNMA" başlıklı kısmında bulunan "Davalılar vekili, her iki davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; olayın iş kazası niteliğinde kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın İş Mahkemesinde açılmasının zorunlu olduğunu, olayda davalıların kusurlarının bulunmadığını, davacılardan anne.... ile ....’nun ölenin desteğine muhtaç olmadıklarını, desteğin eylemli bir bakımının söz konusu olmadığını, talep edilen manevi tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir." paragrafının gerekçeden çıkartılmasına ayrıca hükmün vekalet ücretlerine ilişkin olarak 7 nolu bendindeki “davalılar .. ve .."a ” ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine “davalı ....” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/02/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi