Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7048
Karar No: 2022/4376
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7048 Esas 2022/4376 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen ve davalı satıcının piliç eti ve ürünleri satış sözleşmesine aykırı davranarak açılan belirsiz alacak davasında Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin verdiği karar temyiz edilmiştir. Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı kar kaybı, cezai şart ödemeleri ve muhtelif masrafların davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmenin 15.12.2011-31.08.2012 tarihleri arasında geçerli olduğu ve sözleşmede belirlenen fesih prosedürüne uyulmaması sebebiyle davalı satıcının 06.08.2012 tarihinde gönderdiği fesih ihtarının geçersiz olduğu ve sözleşmenin aynı süre ile bir dönem daha uzadığı kabul edilmiştir. Ancak, bu uzama hali 15.12.2011-31.08.2012 tarihleri arasındaki süre (260 gün) kadar ve bir dönem için olup, sözleşmenin bu dönem sonrasında yeniden aynı sürelerle uzadığı söylenemez. Sözleşme sona erdikten sonraki dönemde ise, taraflar arasındaki ilişki münferit alım satım sözleşmesi niteliğinde olduğundan kar kaybı için fire oranı hariç teslim olarak değerlendirilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kararın kanun maddeleri ise HMK'nın 353/1-b-2 ve 373/2. maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7048 E.  ,  2022/4376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.11.2017 tarih ve 2014/252 E- 2017/1018 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.07.2020 tarih ve 2018/905 E- 2020/617 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı satıcının taraflar arasındaki piliç eti ve ürünleri satış sözleşmesine aykırı davrandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak açtıkları bu davada 200.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; bedel artırım dilekçesi ile talebini 671.020,93 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının 2012 yılından beri mal almadığını, sözleşmenin ayakta olmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafından 06.08.2012 tarihinde gönderilen fesih ihtarının, sözleşmede öngörülen fesih prosedürüne uyulmaması sebebiyle geçersiz olduğu, sözleşmenin devam ettiği, davacıya son mal verme tarihi olan 30.12.2012 tarihinden sonra malların dava dışı Daspi isimli şirkete verildiğini, bu durumun hem davacının hem de davalının kabulünde olduğu, dava dışı bu şirkete en son 29.04.2014 tarihinde mal gönderildiği, bu tarih ile dava tarihi arasında davacının kar kaybından davalının sorumlu olduğu, işletme gideri talebinin menfi zarar kalemi olması, dava dışı şirketlere cezai şart ödemesi yapıldığı hususunun ise ispat edilmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 192.039,38 TL kar kaybının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karar karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki "piliç eti ve ürünleri satış sözleşmesi"nin incelenmesinde, 3.1. Maddesinde alıcının satıcı tarafından kesilen günlük kesimi yapılan piliç pençelerinden kontrol sonrasında üst kısımları yoğun ve derin nasırlı ve amonyak yanığı olanlarını almama hakkına sahip olduğu, bu durumda olanlarının kasalara konulmamaya özen gösterileceğinin düzenlendiği, 5.1.maddesinde ise piliç pençelerinden bahsedildiği, taraflar arasında fireli olanlarının hariç teslimi şeklinde sözleşmenin anlaşılması gerektiği sonucuna varılarak, buna göre taraflar arasındaki kazanç kaybının fire oranı hariç teslim olarak değerlendirildiğinde kazanç kaybının 671.020,93 TL olduğu gerekçesiyle, davacı tarafın kazanç kaybına ilişkin istinaf isteminin kabulüne, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının açtığı belirsiz alacak davasının tamamlanan harçlar ile birlikte bedeli arttırılmış hali ile kabulüne, davalının ise açıklanan gerekçeler ile istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    (1) Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı kar kaybı, dava dışı kişilere yapılan cezai şart ödemelerinin ve sözleşmenin ifa edileceğine duyulan güvenle yapılan muhtelif masrafların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında akdedilen 15.12.2011 tarihli sözleşmenin "DİĞER HUSUSLAR VE SÜRE’’ başlıklı 9. maddesinde, ‘’İşbu sözleşme 15.12.2011 tarihinde başlar ve 31.08.2012 tarihinde sona erer. İşbu sözleşme, sözleşme bitim tarihinden 30 gün önce taraflarca noter kanalıyla yapılacak ihtarname ile sona erdirilmediği takdirde kendiliğinden süresi kadar uzamış sayılacaktır." düzenlemesi yer almakta olup, davalı satıcı tarafından davacı alıcıya gönderilen 06.08.2012 tarihli ihtarname sözleşmede belirlenen bu usule uygun şekilde 30 gün önce gönderilmediğinden geçerli olmayıp, sözleşmenin feshi sonucunu doğurmayacağından sözleşmenin aynı süre ile bir dönem daha uzadığının kabulü gerekir. Ancak, bu uzama hali 15.12.2011-31.08.2012 tarihleri arasındaki süre (260 gün) kadar ve bir dönem için olup, sözleşmenin bu dönem sonrasında yeniden aynı sürelerle uzadığı söylenemez. Bir başka deyişle, sözleşme 31.08.2012 tarihi sonrasındaki 260 gün için geçerli olacak ve bu sürenin bitimi ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi de son bulacaktır. Sözleşme sona erdikten sonraki dönemde ise, taraflar arasındaki ilişki münferit alım satım sözleşmesi niteliğinde olup, tarafların edimsel yükümlülüklerinin bu sözleşme ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği tabiidir.
    Bu durumda, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin halen devam etmekte olduğu kabul edilerek, sözleşme hükümleri esas alınarak yapılan değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    (2) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamadan incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, (2) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamadan incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi