Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/398
Karar No: 2022/4302
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/398 Esas 2022/4302 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/398 E.  ,  2022/4302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 27.02.2020 tarih ve 2019/157 E- 2020/63 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.11.2020 tarih ve 2020/1132 E- 2020/1434 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında bakır sülfat satımı hususunda, 10.12.2014 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, anılan satım sözleşmesi uyarınca davalı tarafın Mart-Kasım 2015 arası dönemde, müvekkil şirketten aylık net 161- 184 metrik ton miktarda bakır sülfat alma ve bedelini ödeme yükümlülüğü altında olmasına rağmen, sözleşme yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bu endenle müvekkilinin zarara uğradığını, sonrasında müvekkilince, taraflar arasında bağıtlanan tahkim şartı (10.12.2014 tarihli sözleşmenin “Yasalar ve Yargılama Yeri” başlıklı maddesi) uyarınca zararının tazmini için tahkim başvurusunda bulunulduğunu, yapılan tahkim yargılaması neticesinde ise, müvekkil şirketin tazminat talebinin haklılığı ile zararının davalı tarafça giderilmesine ve yargılama masraflarının da davalı tarafça karşılanmasına hükmedildiğini ve bu kararın usulünce kesinleştiğini, MÖHUK ve sair yasal mevzuat uyarınca tenfizine engel herhangi bir usulsüzlük barındırmayan bu yabancı tahkim kararının Türkiye Cumhuriyeti Makamlarınca da geçerli kılınması ve icra edilebilmesi için tanıma ve tenfizini talep etmek gerektiğini ileri sürerek, Avusturya Ticaret Odası Uluslararası Tahkim Kurulu’nun (VIAC) 22 Mart 2018 tarihli Tahkim Kararının Türkiye’de tanıma ve tenfizine karar verilmesini, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkil şirket ve yetkililerinin tahkim nezdinde yargılamanın adil şekilde sonuçlanabilmesi için kendilerini ana dillerinde yeterince ifade edemedikleri ve yabancı bir ülkede yapılan yargılamada usuli işlemleri pek fazla bilemedikleri için davacının bir kısım taleplerinin kabulü cihetinde bir karara varıldığını, esasen tahkim şartının ön görüldüğüne dair sözleşmenin müvekkil firmanın o tarihteki imzaya yetkili müdürleri tarafından imzalanmadığını, bu nedenle tahkim şartının geçersiz olduğunu, bu nedenle davaya konu kararın ÖMHUK ve ilgili mevzuat çerçevesinde tanıma ve tenfizinin yapılamayacağını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu bağlamda talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tahkim şartının geçerli olduğu varsayılsa dahi tahkim kararının süresi içerisinde işleme konmadığı gözetilerek davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, Newyork sözleşmesi gözetildiği zaman tahkime başvurulan somut uyuşmazlığın tahkim sözleşmesinin kapsamını aştığı ve uyuşmazlık konusunun tahkime elverişli olmadığı, zira taraflardan birisi diğerinin alım taahhüdüne aykırı davrandığını, diğer taraf ise alımın bir taahhüt içermediğini iddia ettiğini, imzası bulunmadığından geçersiz tahkim şartı nedeniyle yapılan yargılamanın müvekkilinin savunma hakkını kısıtladığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği taleplerinin tanıma ve tenfiz olarak birbirinden ayrıştırılması gerektiğini, zira yabancı bir ülkede verilen hakem kararının sonuçlarının diğer bir ülkeye teşmil edilebilmesi için söz konusu kararın tanınması veya tenfiz edilmesi gerektiğini, tanıma veya tenfiz davası, her ne kadar yabancı hakem kararının Türkiye’de sonuç doğurması için açılıyorsa da iki davanın sonuçları itibariyle birbirinden farklı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış ve imzası müvekkil firmanın o tarihteki müdürlerine ait olan bir sözleşme bulunmadığını, yine bu sebeple müvekkil ile aralarındaki uyuşmazlığın tahkime elverişli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı yana tahmilini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Avusturya Ticaret Odası Uluslararası Tahkim Kurulu'nun 22.03.2018 tarihli kararının, verildiği ülke usul hukukuna göre verilmiş ve usulünce kesinleştirilmiş bir ilam olduğu, 5718 sayılı MÖHUK 54.maddesinde belirtilen tenfiz şartlarını taşıdığı, uygulanmasının Türk kamu düzenine aykırı sonuçlar doğurmadığı gerekçesiyle, davanın Kabulü ile Avusturya Ticaret Odası Uluslararası Tahkim Kurulu (VIAC)'nun 22/03/2018 tarihli kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi