8. Hukuk Dairesi 2011/7126 E. , 2012/3851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 21.06.2011 gün ve 934/670 sayılı hükmün Yagıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, tarafların 1980 yılında evlendiklerini evlilik birliği içerisinde alınarak davalı adına tescil edilen 32739 ada 11 parsel üzerindeki evin vekil edeninin gelir ve birikimleriyle alındığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın vekil edeninin kişisel mal niteliğindeki 15 adet bileziğinin bozdurulması ve müşterek çocuklarının gelir ve birikimleriyle alındığını, davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın katılma alacağı niteliğinde olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen 2.222,22 TL katılma alacağının davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 27.03.1980 tarihinde evlenmişler, 11.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 27.01.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 11.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/son).
Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya muhtevası ve tapu kaydına göre, dava konusu 32739 ada 11 parsel, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.07.2005 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur (TMK.m.227). Eşlerden birine ait edinilmiş mallar üzerinde, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu değildir. Yani katılma rejiminde; eşlere tanınan hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Sadece mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin edinilmiş mallara ilişkin artık değerler üzerinde karşılıklı alacak hakkı vardır (TMK.236.m.).
Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre, davacı vekilinin talebi dava konusu taşınmaz üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK.nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; davalının 15 adet bilezik karşılığını vermek suretiyle malın edinilmesine katkıda bulunması nedeniyle tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağı bulunduğunun dikkate alınması, elde edilen bu miktarın taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinden taşınmazın borcu olarak düşülmesi, ondan sonra yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde kalan artık değer üzerinden davacının katılma alacağının belirlenmesi, lüzum halinde uzman bilirkişilerden denetime açık rapor alınması gerekirken uyuşmazlığın çözümünde uygulama yeri olmayan hesaplama yöntemleri kullanılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 33,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.