
Esas No: 2015/397
Karar No: 2015/12076
Karar Tarihi: 01.06.2015
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/397 Esas 2015/12076 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2011/9-2014/249
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.Alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyleki;
1-Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların belediye mücavir alan sınırları içinde olduğu,belediyenin tüm hizmetlerinden faydalandığı ve etrafının meskun olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava konusu taşınmaz mallar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların ulaşım durumu,yerleşim durumundan bahsedilip, sonuçta piyasa rayicinden söz edilerek taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu 73 ada 3 parsel sayılı taşınmazların bedeline hükmedildiği halde tapusunun iptali ile terkinine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dava konusu taşınmazdaki ağaçların değerlendirme tarihi olan 2011 yılı itibariyle yaş, cins ve verim durumlarına göre maktu değerlerine ilişkin resmi veriler İl Tarım Müdürlüğünden getirtilerek maktuen değer biçilmesiyle yetinilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların odun bedeli ve meyve bedelinin hesaplanması suretiyle, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.