17. Hukuk Dairesi 2015/15538 E. , 2016/2430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davada davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı ... vekili ve davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın, müvekkilinin rızası dışında alındığını ve sürücü belgesi bulunmayan 3. kişi idaresinde iken meydana gelen tek taraflı kaza sonucu hasarlandığını, başvuruya rağmen davalı ... şirketinin ödeme yapmadığını belirterek hasar bedeli 16.500,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait aracın, ehliyetsiz sürücü idaresinde iken kaza yaptığını ve araçta yolcu olarak bulunan şahsın vefat ettiğini, müvekkili tarafından vefat edenin hak sahiplerine 68.412,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin davalıdan rücuan tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 27/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleştirilen davada, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Asıl dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan hukukçu bilirkişi raporunda, poliçede yer alan, “Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozu”nun son bendinde, “Ayrıca; kanunen geçerli bir belge karşılığında, gözetim, bakım ve onarım amacı ile aracın teslim edildiği otopark, oto yıkama, tamirhane vb. işletmelerden aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu meydana gelecek ziyan ve hasarlar, sigortalının yasal sorumlular hakkında yasal bir tahkikat başlatması ve hasarın %20"si sigortalının üzerinde kalmak suretiyle teminat kapsamına alınmıştır.” hükmüne göre anılan %20 muafiyetin uygulanması gerektiği görüşü ile hesaplanan gerçek zarardan belirtilen oranda indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir. Oysa, somut olayda, davacı-karşı davalı ..., aracı ile eşinin oteline gelmiş ve aracın yıkanması için resepsiyon görevlisine aracın anahtarını vermiş, aracın anahtarı resepsiyonda iken ele geçirilerek hırsızlık eylemi gerçekleştirilmiştir. Bu haliyle, klozda belirtilen “kanunen geçerli bir belge karşılığında” aracın teslim edilmesi sözkonusu olmadığı gibi aracın teslim edildiği yer klozda sayılan yerlerden veya benzerlerinden değildir. O halde mahkemece, davacının belirlenen gerçek zararının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken
muafiyet uygulanması gerektiği görüşünü benimseyen bilirkişi raporuna itibar edilerek gerçek zarardan tenzile gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 513,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine 29/02/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.