17. Hukuk Dairesi 2019/5850 E. , 2020/6054 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ...Ş aralarındaki sigorta tahkim davası hakkında İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09.03.2016 gün ve 2016/694-2016/694 sayılı kararın Dairenin 11.04.2019 gün ve 2016/11150-2019/4624 sayılı kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu konumunda olan müvekkili ...’ın meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvurunun reddine karar verilmiş; karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 15.100,00 TL tazminatın 26.11.2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine dair karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 11.04.2019 gün 2016/11150-2019/4624 sayılı kararı ile davalı yönünden verilen hükmün kesin olması nedeni ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
1-Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin diğer karar düzeltme taleplerinin incelenmesinde;
2-Dava,trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
a-Davacı tarafından, Atatürk Üniversitesi Sağlık Araştırma Uygulama Hastanesinin 09.05.2013 tarihinde alınan özürlü sağlık kurulu raporu ile %14 kalıcı iş gücü kaybı olduğu tespit edildiği, müvekkilinin asgari ücret ile gelir elde ederken kaza geçirdiği, davalı ... şirketine başvuru yapıldığı, sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın çok az olduğunu belirterek, hakem heyetince yapılacak hesaplama sonucunun taraflarına tebliği, ıslah ve diğer artış haklarını saklı tutarak maddi tazminat talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacı vekile maluliyete ilişkin rapor alınıp sunulması için süre verildiği, davacı tarafından maluliyete ilişkin rapor alınıp sunulmadığı anlaşıldığından, başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince, davacının itirazları kabul edilerek, meydana gelen kaza neticesinde oluşan zararının tespiti için aktüer bilirkişisinden rapor alınmadan İtiraz Hakem Heyetince karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b-Davalı vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, davacının, sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde İtiraz Hakem Heyetince, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, hükmedilen tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen 04/12/2017 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin REDDİNE; (2a,b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile Dairemizin 11.04.2019 gün 2016/11150-2019/4624 sayılı kararının temyiz dilekçesinin reddine ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yazılı gerekçelerle BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcın istek halinde davalıya geri verilmesine 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.