17. Hukuk Dairesi 2018/6111 E. , 2020/6060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin davalıya trafik sigortalı aracın sürücüsü iken gerçekleşen kazada öldüğünü açıklayıp 1.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 77.654,44 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uyularak verilen mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 186.maddesi gereğince “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu da ihtar
edilir. Sözlü yargılama aşamasında ne yapılacağı, ikinci fıkrada düzenlenmiş olup, buna göre mahkeme, taraflara son sözlerini soracak, tarafların son değerlendirmelerinden sonra yargılamayı sona erdiren hükmünü verecektir.
Somut olayda, mahkemece tahkikat aşaması bittikten sonra sözlü yargılama ve hüküm için taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de;
a-)Gerek öğretide ve gerekse uygulamada tazminat hesabında bir yıl 360 olarak kabul edilmekte olup bu hesaplama tarzı ayların fiili sayılarına göre değil, her ayın 30 gün olarak kabul edilmiş olması esasına dayanmaktadır. Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir ayın 31 gün ve bir yılın 365 gün olarak esas alınması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
b-)Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarına da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir.
Trafik kazası sonucu destek ölmeseydi ana ve babasına destek olacağı, onlara da pay ayıracağı varsayılır.
Eş ve çocuklar ile ana ve babaya pay verildiği durumda desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babaya 1’er pay verilerek bu payların desteğin tüm gelirine oranlanarak bulunacak sonuca göre destek tazminatları belirlenmelidir. Örneğin eş ve iki çocukla birlikte ana ve babanın destekten yoksun kalma payları desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babanın her birine 1’er pay verildiğinde toplamı 8 pay olacaktır. Desteğin geliri 100 kabul edildiğinde 100/8x2=%25 pay eşin destek payı, 100/8x1= %12.5 her bir çocuk ile ana ve babanın destek pay oranlarına göre destek tazminatı hesaplanmalıdır. Destekten çıkan çocukların payları eş ve çocuklara dağıtılacak ana ve babaya verilmeyecektir. Ancak ana veya babadan biri destekten çıktığında çıkanın payı diğerine verilecektir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğe ve davacıya pay ayrılarak hesaplama yapılmıştır. Davalı vekilince anılan rapora itiraz edilmiş, desteğin anne-babası hayatta ise onlara da pay ayrılması gerektiği savunulmuştur. Dosya kapsamındaki nüfus kayıt örneğinden desteğin anne-babasının sağ olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Ancak desteğin anne-babasının sağ olması halinde onların da destekten yoksun kalma tazminatı almaya hakları bulunduğundan onlara da pay ayrılacağı ve davacıya ayrılan pay oranları düşeceğinden mahkemece desteğin anne-babasının sağ olup olmadıklarının araştırılarak, sağ olduklarının tespiti halinde onlara da 1"er pay ayrılmak sureti ile ve temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar gözetilerek (tazminat hesabında esas alınacak asgari ücret miktarı, işleyecek dönem başlangıç tarihleri gibi hususlarda hükme esas alınan bilirkişi raporundaki veriler kullanılmak suretiyle) hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (2-a),(2-b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.