Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7128
Karar No: 2022/4079
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7128 Esas 2022/4079 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7128 E.  ,  2022/4079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 01.07.2020 tarih ve 2020/872 E. - 2020/637 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekilleri Av. ... ile Av. ... ve davalı ... Finansbak vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin vesayet altına alınan ...’in tek mirasçısı ve aynı zamanda vasisi olduğunu, kısıtlının 01.07.1933 doğumlu olup okuma yazma bilmediğini, hastalıklarına ve yaşlılığına bağlı olarak hareket kabiliyetinin oldukça sınırlı olduğunu, fiil ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle vesayet altına alındığını, kısıtlının davalı banka nezdinde hesabının olduğunu, çeşitli tarihlerde hesaba bağlı bankamatik kartından ya da şubeden nakit çekimler yapıldığını, bunun yanı sıra bankamatik kartı ile yapılan alışverişler sebebi ile hesabın boşatıldığını, hesap özetlerinde görülen alışveriş yapılmış olan mağazalardan alışverişlere ilişkin bilgiler talep edildiğinde satın alınan malların tamamının kısıtlıya akraba olan davalı ...'e teslim edildiği bilgisinin alındığını, bu davalı hakkında ceza davasının açıldığını, davalı ...’in kısıtlının yalnız yaşıyor olmasından ve akli melekelerinin yerinde olmamasından faydalanarak kısıtlı adına banka kartı çıkarttığını, bu kartı kendi şahsi ihtiyaçları için kullandığını, davalı bankanın banka kartı çıkartılmasında ve bu kartın tesliminde gerekli özen ve dikkati göstermediğini, zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'nin işlem tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 22.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile netice-i talebini artırarak sonuçta 417.828,00 TL’nin, her bir para çekme işleminin yapıldığı işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, kısıtlının ilerleyen yaşına ve bakıma muhtaç olmasına rağmen kızı olan davacının ilgilenmediğini, müvekkilinin kısıtlının bakım ihtiyaçlarını karşıladığını, kısıtlının akli melekelerinin yerinde olduğunu ve onun rızası hilafına banka hesabına müdahale etmediğini, herhangi bir harcama yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı banka vekili, dava konusu işlemlerin yapıldığı 2012-2014 yılları arasında kısıtlının ayırt etme gücünden yoksun olduğunun ispata muhtaç olduğunu, okuma ve yazma bilmeyen kısıtlı ile müvekkili banka arasında 30.06.2008, 10.10.2013 ve 08.11.2013 tarihlerinde üç ayrı bankacılık sözleşmesi yapıldığını, ilgili sözleşmelerde kısıtlının mühür ve parmak izinin olduğunu, banka kartı tahsis ve şifre oluşturma sürecinde müşteriye ait cep telefonu bilgisinin sisteme tanımlanması noktasında düzenlenen belge üzerinde kısıtlının mühür ve parmak izinin yer aldığını, banka kartının bildirilen doğru adrese gönderildiğini ve fakat üçüncü bir kişiye teslim edilmiş olmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, ıslaha karşı beyanlarında ise ıslah edilen kısmın zaman aşımına uğradığını savunarak davadaki tüm taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, kısıtlı ... ile davalı banka arasında bankacılık sözleşmesi akdedildiği, kısıtlının davalı banka nezdinde mevduat hesabının bulunduğu, yalnız yaşayan kısıtlının ilerleyen yaşı ve hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olduğu, bunu fırsat bilen akrabası davalı ...’in kısıtlı ile birlikte davalı banka şubesine giderek kendisini kısıtlının kızıymış gibi tanıttığı, kısıtlı adına banka kartı talebinde bulunduğu, aynı zamanda şifre işlemleri için kısıtlı adına telefon hattı çıkardığı, banka kartının kısıtlının yerine davalı ...’in annesi Necla Karasu’ya teslim edildiği, davalının bu şekilde edindiği banka kartının kullanıma açılması için kısıtlı ile birlikte davalı banka şubesine giderek şifre talebinde bulunduğu, kısıtlının hesabından 2012-2014 yılları arasında muhtelif tarihlerde bankadan nakit çekme, banka kartı ile harcama işlemleri gerçekleştirdiği, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'nun 07.04.2017 tarihli raporuna göre, kısıtlının davaya konu bankacılık işlemlerinin yapıldığı 17.11.2012 tarihinden üç ay öncesi itibari ile fiil ehliyetine haiz olmadığının tespit edildiği, davalının ceza davasında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması sureti ile yararlanma suçundan mahkum olduğu, davaya konu zararlandırıcı işlemlerden dolayı davacıya karşı davalı ...’in haksız fiile, davalı bankanın ise sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak birlikte sorumluluğu bulunduğu, davalı banka bakımından on yıllık zaman aşımı süresinin söz konusu olduğu, ispat yükü kendisinde olan davalı bankanın kısıtlının, davalı ya da üçüncü kişilerle iş birliği yaparak veyahut başka şekilde kusurlu davrandığını kanıtlayamadığından meydana gelen zararın tamamından haksız fiili işleyen davalı ... ile birlikte davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının dava dilekçesinde, alacağın her bir işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istediği, haksız fiil sorumlusu davalı gerçek kişi yönünden temerrüt ihtarına gerek olmadığı, davalı bankanın ise kendisine tevdi edilen parayı muhafaza etmek ve talep edildiği anda iade etmekle yükümlü olduğu, davalı banka için de temerrüt ihtarına gerek olmadığı, bu durumda her bir alacağın doğumuna neden olan haksız para çekme ve harcama işlemlerinin yapıldığı tarihlerden itibaren alacağa, davalı bankanın tacir olmasından dolayı avans faizi yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın ıslah doğrultusunda kabulü ile toplam 417.828,00 TL asıl alacağın, karara ekli tabloda gösterilen her bir işlem tutarına o işlem tarihinden itibaren yürütülecek ve 3095 sayılı Kanun'un 2/2.maddesi uyarınca avans esasına
    göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ...Ş. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21.406,38 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı bankadan alınmasına, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi