4. Ceza Dairesi 2018/2187 E. , 2021/7068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, aynı Kanun’un 231/11. maddesi gereği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle sanığın bilinen en son adresi esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılması ve tebligatlarda 5271 sayılı CMK’nin 195. maddesi gereğince “usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceği” şerhine yer verilerek sanığın duruşmalardan haberdar edilip, gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, sanığın bilinen son adresine çıkartılan tebligatın bila iade gelmesi üzerine, MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ yapılmadan yokluğunda yargılamaya devamla savunması alınmayan sanık hakkında hükmün açıklanması ile mahkumiyet kararı verilmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Correia de Matos/Portekiz, No: 48188/99, 15.11.2001; Foucher/Fransa, No: 22209/93, 18.03.1997,P.36) kararlarında belirtildiği üzere sanığa kendini savunma hakkının tanınmaması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nın 193. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanığın savunmasında, üst kat komşusu olan müştekinin sürekli gürültü yaptığını, bundan dolayı rahatsız olduklarını savunması, mahkemenin de sanığın gürültü nedeniyle komşusu olan müştekiyle tartıştığını kabul etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sonucuna göre, tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden, TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3-Dosyada mevcut 12/05/2011 tarihli Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının düzenlediği raporda; sanığa ait tabancanın 9mm. çapındaki ses ve gaz fişeklerini istimal etmek üzere imal edilmiş yarı otomotik bir tabanca olduğu, namlusu içerisinde bulunan gaz ayırıcı parçasının daire şeklinde delikli bir yapıda olduğu, mevcut durumu itibariyle bilinen ateşli silah fişeklerini istimale elverişli olmadığı ancak namlusu içerisinde bulunan gaz ayırıcı parçalarının daire şeklinde delikli bir yapıda olması nedeni ile özel şekil ve nitelikteki fişeklerin ucunda bulunan kurşun küre veya saçma tanelerinin geçebileceği kadar bir boşluk sağladığı, mermi çekirdeği niteliği taşıyan ve ucunda kurşun küre bulunan ateşli bir silah fişeği niteliği kazanmış çapına uygun özel şekil ve nitelikteki fişekleri istimale elverişli olduğunun belirtilmesİ, sanıkta özel yapım mermi de ele geçirilememiş olması, sanığın da silahın kuru sıkı silah olduğunu savunması karşısında; davaya konu gaz tabancasının marka, model ve üretim yılı tespit olunup Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından marka, model ve üretim yılı itibariyle bu silahların mevcut haliyle üretilmesine izin verilip verilmediği sorulup, bu silahların üretim şeması getirtilip dosya kül halinde Adli Tıp Kurumuna gönderilerek silahın üretim izni verilen orjinal haline göre bilye geçişine imkan verecek şekilde gaz ayırıcı parçasının tadil edilip edilmediğine dair alınacak bir rapor ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı hususu kesin olarak saptanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
4-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.