Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalı işyerinde et reyonunda işçi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdinin, et reyonunda çalışan işçilerin işverene karşı sadakat borcuna aykırı davrandıkları ve güven ilişkisini zedeleyen davranışı nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı neden olmadan işverence feshedildiği gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı et reyonunda çalışmaktayken işyerinden, en ucuz fiyattan, farklı fiyata sahip kuzu etini işyeri dışına çıkartmak ve bunu bilerek işverene haber vermemek isnadıyla işverence iş akdi feshedilmiştir. İşveren bu davranışın ahlak ve bağlılığa uymayan davranış olduğunu, işçinin işvereni zarara uğratmamak ve güvenini zedelememek yükümlülüğünün bulunduğunu işçinin iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.Dosyada beyanı alınan tüm tanıklar, bu etin bir müşteriye götürüldüğünü ve bu uygulamanın sürekli yapıldığını iddia etmişlerdir. Ancak tüm tanıklar işverence iş akdi aynı gerekçe ile feshedilen, kendi aralarında menfaat birlikteliği, işverenle aralarında husumet bulunan işçiler olup salt tanık beyanlarına itibarla hüküm kurulması doğru değildir.Davacının açmış olduğu işe iade davası da reddedilmiş ve bu karar Yargıtay 9 Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır. İşverenin bilgisi ve yazılı bir emri olmadan satış prosedürüne aykırı olarak ürünü işyeri dışına çıkarmak işverenin güvenini sarsan ve doğruluk ve dürüstlüğe uymayan bir davranış olup işçinin iş akdinin işverence haklı nedenle feshedildiği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olup karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.